6 Mayıs 2024

“Adını Şerr-i Cin Koydum…”

Boyoz Yapım yapımcılığında çekilen Şerr-i Cin filminin yönetmen ve senarist koltuğunda Gece Gelen: Cin Bebek (2020) ve Cin Bebek 2 (2020) filmlerinin de senaryosunu yazan ve yönetmenliğini üstlenen Bülent Aydoslu oturuyor. Filmin görüntü yönetmenliğini. Senaryosunu da yönetmen Aydoslu’nun kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Ecinni (2018), Ecinni: Tılsımlı Mezar (2019), Ecinni 3: Issız Çığlık (2020) filmlerinin yönetmenliğini yapan; Jinna: Karabasan (2019) filminde oyuncu olarak karşımıza çıkan; İblis: Karanlığın Sahibi (2022) filminde ise görüntü yönetmenliğini üstlenen Mehmet Sağlam bulunuyor. Müzikleri Sinan Efe Aksoy imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Buse Sevindik, Cansu Orhan, Onur Çimen, Ali Beyat, Umut Şeddadi, Bülent Aydoslu gibi isimler bulunuyor.

Filmin konusunu yaşadığı talihsiz bir olay sonrası bir kadının cin kabileleriyle olan mücadelesi oluşturuyor. Yaşadığı talihsiz bir olay sonucu isyan ederek Allah’a olan imanını kaybeden evli ve çocuklu bir kadın olan Doğa’nın, çok güçlü bir cin kabilesinin mensubu olan Ziffar adındaki bir cin tarafından sahiplenilmesini konu edinmektedir. Yapılan büyülerle başka bir cin kabilesinin de duruma dahil olmasıyla birlikte iyice çıkmaza giren kadın için artık yeniden Allah’a sığınmaktan başka bir yol kalmamıştır. Allah her şeye rağmen herkesi affedecek midir?

Şerr-i Cin mi Yoksa Cin Bebek 3 mü?

Cin Bebek (2020) filminde; bir köyde yakın zamanlı kadın ölümlerinin yaşanmasıyla, cinlerin kadınlara musallat olduğuna dair dedikodular yayılmaya başlar. Bu dedikodulara kulak asmayıp inanmayan Doğa ve arkadaşı, bir gece Doğa’ya musallat olan cinin tecavüzü sonrasında kendilerini olayların içinde bulacaklardır.

Cin Bebek 2 (2020) filminde ise; Ziffar adında bir cinden hamile kalan Doğa, cin bebeği doğurmak zorunda kalmıştır. Hem insan hem de cin karışımı olan bu bebeğin sahibi olmak isteyen Cin kavimleri; insan bedenlerini esir alarak bebeğin peşine düşerler. Kendini bir anda başka bir savaşın içinde bulan Doğa, bu durumdan kurtulmak için Müslüman bir cin aşiretiyle geri dönüşü olmayacak bir anlaşma yapmak zorunda kalacaktır.

Böyle bakıldığında aslında serinin üçüncü filmi gibi olsa da başka bir isimle devam etmeye karar vermiş oldukları görülüyor.

Adını Şerr-i Cin Koydum…

Bu kısa hatırlatmalardan sonra filme dönecek olursak; filmin çekim kalitesi başarılı olmakla birlikte, oyuncuların performansları için aynı durumu söylemek mümkün olmuyor. Buse Sevindik canlandırdığı Doğa karakteriyle elinden geleni yapıyor olsa da filmdeki diğer oyuncuların hepsinin gerçekçilikten uzak ve yapay bir performans sergiledikleri söylenebilir. Özellikle son zamanlarda artışa geçen amatör yapımlarda en çok karşımıza çıkan senaryonun uzun metraja uygun olmaması ve bu nedenle de çekiştirilerek uzatılmaya çalışılması bu filmin de en önemli handikaplarından biri. Bunun yanı sıra oldukça didaktik bir dil kullanması, filmin diyaloglarının büyük çoğunluğunun Kur’an-ı Kerim’den alınmış olması ve arkadan eksilmeyen ney sesi ile birlikte film adeta bir “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” dersine evriliyor. Korku sinemasının özünde inançlar olsa da bu kadar bariz verildiğinde İslamofobi’yi güçlendirecek bir etkiyle izleyicileri kendinden soğutuyor. Buna benzer didaktik yapıyı daha önce Alem-i Cin (2018) ve Araf 4: Meryem (2020) de görmüş olmamıza rağmen, bu filmin onlardan daha da didaktik olduğunu belirtmekte fayda var.

Gelelim amatör yapımların olmazsa olmazı kadraj sorunlarından bu filme düşen kısma. Özellikle son iki yıldır gösterime giren filmlerde, izleyicilerin görmemesi gereken objelerle karşılaşıyoruz ve ne yönetmen, ne görüntü yönetmeni ne de kurgucunun fark etmeyerek izleyicilerle buluşturduğu bu filmlerde izleyiciler şaşkınlık içerisinde kalıyorlar. Bu bağlamda Cinni: Kabus (2021) filminde hızlandırma sırasında oluşmuş olan mavi kodlu hata ekranı; Araf 5: Aile (2022) filminde klaket; Semur 3: Kıyamet-i Cin (2022) filminde set çalışanının saçı gibi talihsiz kazalara, bir yenisi ekleniyor. Filmde Doğa’nın evi olarak geçen villanın kapısının üzerindeki ışıkları cayır cayır yemyeşil yanan EXIT tabelası yerli korku sinemamızın son dönemdeki kadraj fail’lerine ekleniyor.

Sonuç olarak Şerr-i Cin; sınıfta kalan yapımlar arasına ekleniyor.