J. Hakan Dedeoğlu’nun kaleme aldığı Tırnova 1883: Rumeli Kâbusu, Sadi Güran’ın çizimleri ile bezenmiş bir roman olarak 2017 yılında Sırtlan Kitap etiketiyle raflardaki yerini alarak okuyucuyla buluştu. 6 Ekim 1833 tarihli Takvim-i Vekayi Gazetesi’nde yayımlanan Ahmet Şükrü Efendi’nin mektubundan yola çıkılarak kaleme alınan roman, hem akıcı dili hem de başarılı çizimleriyle okuyucunun korku dolu bir…
Kategori: Nouvart
KORKULU SAYFALAR ARASINDA: Medici Aynasının Sırrı
Sayfa6 Yayınları tarafından Belkıs Dişbudak çevirisiyle okuyucuyla buluşan Medici’nin orijinal adı “Medici Mirror” olarak geçiyor. Melissa Bailey tarafından yazılan kitap, yazarın edebiyat dünyasına adım atışını sağlayan ilk eser. Korku ve fantastik unsurlar barındıran kitap, 1900’lü yıllardan kalma bir ayakkabı fabrikasının renovasyonunu üstlenen mimar Johnny Carter karakterinin bu bina içerisinde gizli bir odada keşfettiği aynayla ilgili…
Kozmik Şakacı’nın Tuhaf Maceraları – Yılanın Isırığı
Merhaba, yollarımız yine karşılaştı. Size söylemiştim, eninde sonunda mutlaka yollarımız tekrar kesişir, o nedenle hareketlerinize dikkat edin. Yok, korkmayın. Sizinle ilgili bir sıkıntı olsa, “Merhaba” diyerek gelmezdim yanınıza. Kötü bir şey yapmış olsanız, büyük olasılıkla görünmez halimle yanınıza yanaşır ve siz daha ne olduğunu anlayamadan cezanızı keserdim. Yalnız böyle ayakta olmaz. Şurada ileride dalgaların kıyıya…
CEBİMDEKİ YABANCI (2018)
“Yeni Nesil Pandora’nın Kutusu: Açmak ya da Açmamak; İşte Bütün Mesele Bu” Ümit Ünal’dan Ferzan Özpetek’e değin birçok ünlü yönetmenin filmlerine değer katan oyunculuk performanslarıyla ve neredeyse canlandırdığı her karakterle zihinlerimize kazınan Serra Yılmaz, ilk yönetmenlik deneyimini 2016 İtalyan yapımı Perfetti Sconosciuti’nin yeniden çevrimi Cebimdeki Yabancı ile gerçekleştirdi. Filmin konusunu yemek için bir araya gelen…
Kozmik Şakacı’nın Tuhaf Maceraları – Bir Karşılaşma Öyküsü
Tek elim pantolonumun cebinde, kapüşonlu montumun başı kapalı, elimde sigaram yere bakıyormuş gibi yaparak dolanıyorum insanların arasında. Şu an İstanbul’da bahar yaşanıyor, bir Salı sabahının erken saatleri. Herkes bir yerlere koşturuyor anlamsızca. Anlamsızca diyorum çünkü nedense etrafınıza bakmadan, açan çiçekleri görmeden, çimen kokusunu içinize çekmeden, yağmurun altında yürümekten çekinerek her anı kaçırıyorsunuz. Bense sizin kaçırdığınız…