“Düşmanımın Düşmanı Dostumdur…”
Warner Bros yapımcılığında çekilen Godzilla X Kong: The New Empire, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Godzilla ve Kong: Yeni İmparatorluk filminin yönetmen koltuğunda You’re Next (2011), Blair Witch (2016), Godzilla vs. Kong (2021) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Adam Wingard oturuyor. Senaryosunu Terry Rossio, Simon Barrett ve Jeremy Slater’in birlikte kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Ben Seresin üstlenmiş. Müzikleri Antonio Di Iorio ile Tom Holkenborg tarafından hazırlanan filmin oyuncu kadrosunda ise önceki filmden hatırlayacağımız Rebecca Hall, Brian Tyree Henry, Kaylee Hottle’a Dan Stevens, Alex Ferns, Fala Chen, Rachel House, Ron Smyck, Chantelle Jamieson gibi isimler eşlik ediyor.
Filmin konusunu insanlık tarafından yeni keşfedilen mistik yeraltı dünyasının iki devi Kong ve Godzilla’nın, bu kez hem insanlığın hem de kendilerinin varlığını tehdit eden bir tehlikeye karşı birleşmeleri oluşturuyor. Serinin bu yeni filmde, Kong Çukur Dünya’da yaşamaya devam ederken, Godzilla ise dünyayı dünya dışı kötülüklerden korumak adına insanların olduğu kısımda yaşamaktadır. Çeşitli sinyaller sonucu Godzilla dünyadaki diğer titan canavarlarla savaşıp güçlerini üst seviyeye çıkarmaya başladığında, dünyanın bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu fark ederler. Bu yeni tehlikeye karşı Godzilla ve Kong’un beraber savaşması gerekecektir.
Biraz Geri Saralım…
2017 yılında Jordan Vogt-Roberts yönetmenliğinde çekilen Kong: Skull Island filminde; Pasifik Okyanusu’nda yer alan, güzel olduğu kadar tehlikeli, efsanevi bir ıssız adayı keşfetmek için bir araya gelmiş bilim insanları, askerler ve maceraperestlerden oluşan bir grup insanın hikayesi konu edilmişti. Bildikleri her şeyden kopan bu ekip, güçlü Kong’un alanına girdiklerinde insan ile doğa arasındaki nihai mücadelenin fitilini ateşleyip keşif görevlerinin hayatta kalma savaşına dönüşmesine neden olması konu edilmişti.
2021 yılında Adam Wingard yönetmenliğinde çekilen Godzilla vs. Kong filminde ise devasa King Kong ile yenilmez Godzilla’nın savaşı konu edilmişti. 1960’lı yıllarda Japon Sineması tarafından çoktan çekilmiş olan bir filmin yeniden yapımı olmakla birlikte çok sağlam bir oyuncu kadrosu ve yeni teknolojilere sahip görsel efektlerin kullanımı ile bir kısım izleyiciyi etkilemeyi başarmıştı.
Yine yönetmen Wingard’ın yönetmenliğe devam ettiği bu filmde ise Godzilla ve Kong, birbirlerinden hiç hazzetmeseler de birbirleriyle dövüşmek yerine bu kez insanlığı kurtarmak adına başka bir güce karşı savaşmak adına birleşiyorlar. “Düşmanımın düşmanı dostumdur” düsturuyla birleşen bu iki düşmanın, düşman ortadan kalktıktan sonra serinin sonraki filminde düşman mı yoksa kanka mı olacaklarının meçhul olması dışında şaşırtıcı ya da merak edilecek herhangi bir unsur da barındırmıyor.
Çekimleri ve görsel efektleri başarılı olsa da tıpkı Marvel’ın süper kahramanları birleştirmesi ya da kapıştırması gibi serinin önceki filminde ölümüne dövüşen iki canavarın bu kez ittifak olarak başka canavarlara savaş açması, Hollywood’un artık senaryo bağlamında olduğu yerde döndüğünü izleyicilere gösteriyor. Bu bağlamda yeni herhangi bir şey sunmayan film, izleyenlerin insan oldukları için utanıp ne kadar bencil yaratıklar olduğumuzu hatırlatmasının dışında bir vaadi bulunmuyor. Serinin bu yeni filmine eklenen veteriner Trapper gibi birkaç karakter ve ağaçların Çukur Dünya’da besin zincirinin insanlardan daha üst katmanında olması gibi alt metinleri dışında izle ve unut olmaktan öteye geçemiyor. Yine insanoğlu kendini düşünerek canavarları birbirine kırdırıyor, sonuç olarak da dünya yine insanların yaşayabileceği ancak canavarların insanlar için çalıştıkları sürece yaşayabilecekleri, kabul görecekleri bir yer olmaktan öteye geçemediğini de ifade ediyor.
Bütün bunların yanı sıra, filmin girişinde nispeten geniş yer tutmasına rağmen iki kısa dövüş sahnesi hariç filmde ‘neredeyse’ hiç yer almayan Godzilla; filmin isminin de hakkını tam manasıyla yansıtamadığının bir göstergesi.
Sonuç olarak Godzilla X Kong: The New Empire; görsel efektleriyle hoşça vakit geçirmeyi sağlayan, alt metinleriyle insanoğlunun bencilliğini anımsatan ancak yeni bir şey sunmayan yüksek bütçeli bir canavar filmi.
