“Dörtte Dört…”
Sağlam Film yapımcılığında çekilen Ecinni 4: Ecel filminin yönetmen koltuğunda; İblis: Karanlığın Sahibi (2022) ve Şerr-i Cin (2022) filmlerinin görüntü yönetmenliğini üstlenen; Jinna: Karabasan (2019) filminde oyuncu olarak karşımıza çıkan ve Ecinni (2018), Ecinni: Tılsımlı Mezar (2019), Ecinni 3: Issız Çığlık (2021) filmlerinin ise yönetmenliklerini yapan Mehmet Sağlam oturuyor. Görüntü yönetmenliğini Sahir: Deep Web (2019), REM (2020) ve İblis: Karanlığın Sahibi (2022) filmlerinin yönetmenliğini yapmış olan Berk Aygül’ün üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda ise Merve Ateş, Fatih Paşalı, Yasemin Kurttekin, Batuhan Zeybek, İrfan Sağbaş, Hüseyin Aytuğ Çelik, Merve Karazeybek, Sabahat Adalar gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu bir ailenin yaşadığı doğaüstü olaylar oluşturuyor. Zeynep’in belirsiz varlıklar görmesi üzerine bir teşhis yoluna düşen ailenin çıktığı yolda Zeynep’in 6 yaşındaki kardeşi Elif esrarengiz bir şekilde kaybolur. Finalde tüm deliller Elif’i, ablası Zeynep’in bir kuyuya ittirerek ölümüne sebep olduğunu işaret etse de Elif’in ne kuyuda cesedi bulunur ne de kendisine 2 ay boyunca ulaşılır. Annesinin Elif’i yeniden aramaya koyulmasıyla birlikte korkunç gerçeklerle yüzleşilecektir.
Ecinni 4’ten Önce Ecinni Serisi…
Ecinni (2018) filminin konusunu çocukluğunda kız kardeşinin ortadan kaybolmasının akabinde cinlerle iletişime geçmeye başlayan Kadir ile arkadaşlarının belgesel çekimi için gittikleri köyde yaşadıkları olaylar oluşturmuştu. Üniversite öğrencisi Kadir, henüz 7 yaşındayken kız kardeşi Duygu’nun kaybolması üzerine cinlerle iletişim kurmaya başlamıştır. 15 yıl sonra yakın arkadaşı Hakan, sevgilisi Aslı ve üniversitede aynı bölümden iki de kız arkadaşı ile birlikte Osmanlı’dan kalma 400 yıllık bir köye belgesel çekimi için gitmeye karar vermeleriyle birlikte doğaüstü olaylar yaşamaya başlarlar.
Ecinni: Tılsımlı Mezar (2019) filmin konusunu ise bir grup gencin Ecinni filminin çekildiği köye giderek 400 yıl önce gömülmüş Ermeni bir rahibenin mezarını açmak istemeleriyle gelişen olaylar oluşturmuştu. Önceki filmin devamı niteliğindeki filmde, “Ecinni” isimli korku filminin sosyal medyada tanıtımını yapmak amacıyla bir Youtuber ile çekilen videodaki hikâyeden yola çıkan Yılmaz ve Sinan, gözcülük yapmaları için yanlarına aldıkları kız arkadaşları Eda ve Sema ile birlikte filmin çekildiği köye giderek, 400 yıl önce kolunda bileziği ile gömülen Ermeni rahibenin mezarını açmaya çalışıyordu. Mezarı kazmaya başladıkları andan itibaren bir bir kendini gösteren tılsımlar, korkunç şeylere neden olacaktır.
Ecinni 3: Issız Çığlık (2020) filminin konusunu yaşadığı rahatsızlık sonrası esrarengiz görüler görmeye başlayan Zeynep’in bu konuyu araştırmasıyla kendisinin ve ailesinin başından geçenler oluşturmuştu. Diğer filmlerden bağımsız olan bu filmde Zeynep, belli bir süredir yaşadığı psikolojik rahatsızlık nedeniyle son dakika unutkanlıkları yaşamakta ve buna bağlı olup olmadığını bilmediği belirsiz varlıklar görmektedir. Gördüğü varlıkların Ecinniler aleminden olup olmadığını öğrenmek adına çıktıkları yolda Zeynep’in 6 yaşındaki kardeşi Elif’in esrarengiz bir şekilde kaybolması üzerine yaşanan olaylar anlam verilemez şekilde gizemli boyutlara ulaşmıştı. Elif’in kaybolmasının verdiği acıyla perişan olan aileyi son kertede acı bir sürpriz beklemekteydi…
Gelelim Serinin Dördüncüsüne…
Film teknik açıdan ve çekim kalitesi bakımından yerli türdeşlerinden öne çıkarak aslında yarışa bir sıfır önde başlamayı fazlasıyla başarıyor. Yine yerli korku serilerinde karşımıza çıkan seri adı içermesine rağmen birbirinin devamı olmayan devam filmlerine az sayıda rastlanmasına karşın, bu seride en azından ilk filmle ikinci film, üçüncü film ile bu son film birbirini takip eder şekilde tasarlanmış. Serinin dört filmini ise birbirine bağlayan nokta, hepsinin çekilmiş olduğu Hacı Ömerli Köyü oluyor. Ancak az sayıda karşımıza çıkmış olan devamlılık içeren seri filmlerde ritmi bozan, dereyi geçerken oyuncu değişikliği yapılması bu filmde de handikap olarak ortaya çıkıyor. Ecinni 3: Issız Çığlık (2020)’ta Zeynep karakterini canlandıran Gökçem Çoban’ın yerini dördüncü filmde Alper Mestçi’nin Siccîn (2014), Üç Harfliler 3: Karabüyü (2016), Siccîn 4 (2017), Siccîn 5 (2018) ve Siccîn 6 (2019) filmlerinden hatırlayacağımız Merve Ateş alıyor ve bu durum da iki filmi izlemiş olan izleyiciler için büyük bir devamlılık hatası koduna dönüşüyor. Durum sadece bununla da kalmıyor ve zaten önceki filmde oynayan Yasemin Kurttekin’e Merve Ateş ile beraber Siccîn 4 (2017) kadrosunda aynı ekipte bulunan Sabahat Adalar da dahil oluyor. Filmin afişine baktığınızda daha önce Ecinni filmlerinde kullanılmış olan (bu filmin de jeneriğinde kullanılan) fontun dahi değişip Siccîn fontunu andıran bir yapıya dönüşmüş olduğunu gördüğümüzde ve finalde Siccîn 4 (2017) filminin Sonay Akçen ile özdeşleşmiş tınısını çok andıran bir melodiyi duyduğumuzda “Neler oluyor?” demekten kendimizi alamıyoruz. Ancak sorun bu değil, sorun bütün bu benzerliklere rağmen, bahsi geçen diğer filmde oyuncular iyi performans gösterirken, bu filmde mimik, jest ya da oyunculuklarıyla izleyiciyi kendilerine bağlayamamaları ve ekibi toplasanız da aynı başarıyı sağlayamayabileceğinizi görebilmeniz.
Dinamik kamera hareketlerinin kullanımı ile James Wan’ın Malignant (2021) filmine, aynaya yansıyan görüntüler ile baba-kız dertleşmesinin yansıtılmasında ise aslında bir bakıma Ecinni 3: Issız Çığlık (2020)’ın yeniden çekimi olan Vesvese: Cin Fısıltısı (2022) filmine göndermeler yapılan film sinemasal anlamda teknik sorunları aşmasına rağmen, kendi yatak başına kendi fotoğrafını yerleştirmiş olmak (çünkü bu ileriki bir sahnede kullanılmak üzere tasarlanmış bir detay), aynada diğer karakterin yansıyamayacağını fark ederek oturduktan sonra diğer oyuncunun mizansen için girdiğinde oturacağı alanı boş bırakabilmek adına yana kaymak (ve bunun da kameraya yansıması), oyuncuların günler boyunca neredeyse hep aynı kıyafeti giymesi, deli karakterinin çizim yapma mizanseninde çizim yapamayacağı dal gibi nesnelerin kullanılması ve yapılamadığının da beyazperdeye net biçimde yansıması gibi sorunlar filmin akmamasına; aksa da izleyiciye duyguları geçirmede başarısızlığa uğramasına neden oluyor. Yönetmen Sağlam önceki filmlerinde oyunculuk konusunda çok yapay ve başarısız performanslar göstermiş olsa da bu filmde onların tersine oldukça gerçekçi ve inandırıcı bir karakter kurmayı başarıyor. Sağlam’ın yanında Öykü Bozkurt ve Fatih Paşalı’nın da filmin genel ortalamasının üzerinde bir oyunculuk çıkardığını not düşmek gerekiyor.
İşin aslı, Ecinni 3: Issız Çığlık filminin ilk yarısı üçüncü filmin hikâyesi, ikinci yarısı ise bu filmin hikâyesi olarak işlenseydi; dört başı mamur bir yapımla karşılaşabilirdik. Ancak böyle yapılınca, hikâye anlamında sadece üçüncü filmi tamamlayan ama bazı şeyleri eksik bırakmak zorunda kalan bir görünüme bürünüyor.
Sonuç olarak Ecinni 4: Ecel; okyanusta yüzüp derede boğulan, sonuna dek izlenebilse de izleyiciyi içine çekmeyi başaramayan orta halli bir film oluyor.