“Virüs ya da Mutasyon Yerine Uyuşturucu…”
Universal Pictures yapımcılığında çekilen Cocaine Bear, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Çıldırmış Ayı filminin yönetmen koltuğunda Shaft (1999), Spider-Man (2002), Catch Me If You Can (2002), Seabiscuit (2003), Spider-Man 2 (2004), Slither (2006), Spider-Man 3 (2007), Invincible (2007), Bill (2007), The Uninvited (2009), The Hunger Games (2012), The Hunger Games: Catching Fire (2013), Brightburn (2019) gibi filmlerde oyuncu olarak karşımıza çıkan ve Charlie’s Angels (2019) filminde de yönetmenlik yapmış olan Elizabeth Banks oturuyor. Senaryosu Jimmy Warden tarafından kaleme alınan filmin görüntü yönetmenliğini John Guleserian üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Keri Russell, Alden Ehrenreich, O’Shea Jackson Jr., Ray Liotta, Isiah Whitlock Jr., Brooklyn Prince, Christian Convery, Margo Martindale, Jesse Tyler Ferguson, Kristofer Hivju, Hannah Hoekstra, Ayoola Smart, Aaron Holliday, J.B. Moore gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusu gerçek bir olaya dayanıyor. Georgia Milli Parkı’nda yaşamakta olan kara ayılardan biri, uyuşturucu kaçakçılarının uçağından düşen kokaini yanlışlıkla tüketir. Bu sırada ormanda olan polis, suçlu, turist ve gençlerden oluşan farklı gruplardaki insanlar bir araya gelerek ayının dehşetinden kaçmaya çalışacaklardır.
1985 yılında yaşanmış bir olaydan uyarlanmış olan filmde 80’lerin korku filmlerinin atmosferi, mekân ve kostüm tasarımı, müzikleri ve renk yelpazesi oldukça iyi ayarlanarak kullanılmış. O dönemlerde çekildiğini düşünebilmenizi sağlayacak her unsur titizlikle eklenirken, filmin korku ya da gerilimden ziyade komedi üzerine temellendirilmiş olması da filmin cazibesine artı katan ögeler arasında yer alıyor. Çok fazla karakter bulunan filmde her karakterin özellikleri oldukça iyi yansıtılırken, bu yansıtma kabiliyetinin kökeninde oyuncuların performanslarının başarısının olduğu rahatlıkla söylenebilir. Karakterlerin oldukça karikatürize edilmiş zıtlıklar üzerine inşa edilmesinin yanı sıra, yaptıkları yanlış seçimler ile tasarlanan filmin komedi ayağı adeta Instagram ya da Youtube’da pek çok izleme alan gag denilen sakarlık videolarından oluşan bir challenge izlemişsiniz hissine de kapılmanıza neden oluyor. Ayının saldıracağına dair gerilimi hissetmenize izin vermeyen bu gag hallerinin sonucunda ise tam bir gore karşınıza çıkıyor ve kollar bacaklar havalarda uçuşurken, kan gövdeyi götürüyor.
Hayvanların insanlara karşı bir tehdit olduğu her filmde olduğu gibi, bu filmde de ayının aslında suçu bulunmuyor. Nasıl, dev karıncaların mutasyona uğramalarının nedeni aslında insanların deneyleriyse bu filmde de insanların kokain kaçakçılığının hayvanların doğasını ne denli etkilediğini görüyoruz. Bir kara ayının kokain çektiğinde dengesinin bu kadar bozuluyor olması, uyuşturucunun insanlar açısından ne kadar tehlikeli olduğunu anlatırken bunu komedi dozunu yükselterek vermenin daha önce işe yaramayan korku ya da gerilim gibi yöntemlerden sonra denenmesi ise bir anlamda umut verici olarak göze çarpıyor. Filmin temel matematiği de 80’ler üzerinden işliyor ve beklendiği üzere “kötü” olarak nitelendirebileceğimiz karakterler ölürken, kurtulmasını isteyeceğiniz karakterler kurtulmayı başarıyor. Arada birkaç yaş dal kaynamış olsa da filmin matematiği bu durumdan çok da etkilenmiyor.
Filmin bir diğer önemli özelliği ise psikopatik karakterler canlandırmasıyla ünlü olan, 2022 yılında hayatını kaybeden oyuncu Ray Liotta’nın yer aldığı son yapım olması. Filmin bu nedenle oyuncuya adanmış olduğunu belirtmekte fayda var.
Sonuç olarak Cocaine Bear; insanlıkların sakarlıklarından oluşan olaylar zinciri ile uyuşturucunun kötülüğünü anlatan ve izlerken gülümseyeceğiniz ama sonrasında muhtemelen unutacağınız orta halli bir yapım.