“Sinemadan Önce Türkçe, Ondan da Önce Matematik Gerek…”
Gris Production ile ANL Yapım ortak yapımcılığında İstanbul’un Şile İlçesi’ne bağlı Ağva’da yer alan Ağva Manolyam Otel’de çekilen İfrit-i Musallat’ın yönetmen koltuğunda Mihrez 2: Cin Padişahı (2022) filminin senaristliğini ve ilki olmayan Hawar 2 (2022) adlı yapımın da yönetmenliğini yapmış olan, Raziye Sultan rumuzunu kullanan Remziye Kaymak oturuyor. Senaryosunu da yine Kaymak’ın yazdığı yapımın görüntü yönetmenliğini Sefa Zaman üstlenmiş. Oyuncu kadrosunda ise Mir Anka (2023) filminden hatırlayacağımız Emre Çelik; Semur 4: Mahşer (2023)’de yer alan Alara Kuru ile Mühr-ü Cin (2020) ve Köşk-ü Ammar (2022)’de oynayan Burçak Kabadayı’nın yanı sıra Taylan Tekci, Özge Soyal, Yüksel Şimşek gibi isimler bulunuyor.
Yapımın konusunu yeni evli çift olan Eray ve Asiye’nin tatil için gittikleri bir otelde başlarından geçen dehşetengiz olaylar oluşturuyor. Mazoşist bir otel sahibi olan Atilla üç adet cin genine sahip olduktan sonra ölümsüz olacağına inanmaktadır. Yakaladığı cinleri otelindeki müşterilerine yedirip, onların cine dönüşüp birbirlerini yemelerini, odalara kurduğu gizli güvenlik kameralarından izlemektedir.
Normalde çekim konusuyla girizgâh yapıyor olsam da bu kez az önce bahsi geçen ve yapım şirketi tarafından dağıtılan film konusuyla başlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Öncelikle otel sahibi olarak belirtilen Atilla, “mazoşist” değil, “sadist” olarak geçmeli zira “başkalarına acı çektirmekten zevk alan kişi ve kişiler” için kullanılan kelime “sadist” iken, “mazoşist” kelimesi “ruhsal ve fiziksel olarak kendisine acı çektirmekten haz duyan kişi” anlamına gelmektedir. Filmdeki Atilla ise otel müşterilerine acı çektirmeyi, onları izlemeyi seviyor. Halihazırda senaryo dahi yazılmadan doğaçlama olarak çekildiği belli olan yapımda kullandıkları kelimelerin anlamlarını dahi ekipte yer alan hiç kimsenin bilmemesi ve bunu düzeltmemiş olması yapımın ne derece özensiz olduğunu zaten baştan gösteriyor. Yine konudan devam edecek olursak, yapımın konusunda yer alan otel sahibi Atilla’nın üç adet cin genine sahip olması ya da sonunda ölümsüz olacağı gibi detaylar diyaloglarda ya da yapımda yer almazken, odalara kurulan gizli güvenlik kameraları da ikinci yarıda sadece birkaç sahnede karşımıza çıkıyor.
Gelelim yapımda karşımıza çıkan diğer sorunlara. Bu yılın mart ayında gösterime girmiş ve Çorum’da çekildiği hâlde Çorum’daki sinemalarda vizyona girememiş olan Motelde Katliam (2022)’daki gibi otel içerisinde geçen yapımla ortak olarak yamyamlık ve insan eti yeme, insan etini yerken haz duyma gibi unsurlar ortak kullanım alanlarına girmiş. Bahsi geçen diğer yapımın yazarı olan Feyza Aydın Kılıç’ın da kadın olması ve yapımın başrolünde oynaması da Türk korku sinemasına insan eti düşkünlüğünün nedense kadınlar tarafından getirildiğini gösteriyor. Diğer yapımdaki insan kesme sahneleri beyaz çarşaf serilmiş yataklar üzerinde yapılırken, bu yapımda ise küçücük bir mutfak tezgahında kesen kişinin yüzüne sıçrayan kanlar dışında etlerin kesilişini görmek mümkün olmuyor. Ancak İfrit-i Musallat da mağaza vitrinlerinde bulunan kadın ve erkek mankenlerinin sütyen ya da şortla, bir odada bulunduklarını görme fırsatına erişiyoruz.
Evde ayakkabı ile dolaşan yeni evli çiftimizin; otelin koridor ve merdivenlerinde çıplak ayak dolaşması, otelin delisinin plastik terlik vs. yerine ayağına otellerde dağıtılan kâğıt terliklerden giyiyor olması da yapımın ne kadar özensiz olduğunun ayrıca altını tekrar tekrar çiziyor. Bu bağlamda 45 25: Kusursuz Cinayet (2019) filminden beri kullanılmaya başlayan en ucuz maskenin geçen haftalarda vizyona giren Gizemli Mesaj (2023) yapımının ardından bu yapımda da karşımıza çıkması ise izleyicileri şaşırtmıyor. Yapımın neredeyse tüm sahnelerinin aynı katta çekildiğini ise maalesef sürekli görmekte olduğumuz kapı numaralarından rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Gelelim bu senenin modasına. İlk olarak Gerçek Cinler 2 (2023) filminde, filmin yapım şirketi olan Onn Medya Ofisi’nin kullanılması sonrasında, geçen haftalarda gösterime giren Mir: Anka (2023) adlı yapımda da yapım şirketinin ofis binası olan BMP Müzik Stüdyosu’nun kullanılmasına benzer şekilde bu yapımda da İstanbul’daki çiftin ev sahnelerinin Gris Production’ın ofisinde çekildiğini, Gris Production logolu bardaklarla kahve içmeleri sırasında rahatlıkla görüyoruz.
Bütün bunların yanı sıra, yapımın hakkını da teslim etmek gerek. İlk sahnelerde, korku filmine gitmeyi öneren eşine “Biz evliyiz, şimdi sinemaya gideceğiz, korkup yalandan sarılacaksın, ne gerek var, hazır içeride odamız varken” diyen erkek karakter aracılığıyla hedefledikleri kitleyi de afişe etmekten geri kalmıyor.
Sonuç olarak İfrit-i Musallat; gösterime girmemesi gereken yapımlardan biri olduğunu izleyenlere dehşetengiz bir biçimde göstermeyi vaat ediyor.