15 Mayıs 2024

“Asaf Ne Yapsın?”

Hayal Sanat ve Vagon Film ortaklığında çekilen Hüddam 3: Lamia filminin yönetmen koltuğunda Hüddam (2015) ve Hüddam 2 (2019)’nin yani serinin şimdiye kadarki bütün filmlerinin yönetmenliğini yapmış olan Utku Uçar oturuyor. İkinci filmde senaryo koltuğuna tek başına geçmiş olan yönetmen Uçar, bu filmde de tek senarist olarak karşımıza çıkıyor. Görüntü yönetmenliğini Cem Balaban’ın üstlendiği filmin müzikleri de yönetmen Uçar’a ait. Filmin oyuncu kadrosunda ise Hakan Erkuran, Ayhan Yılmaz, Cemal Naci Bakiler, Osman Moustafa, Gülsen Bakiler, Musa Has gibi isimler bulunuyor.

Filmin konusunu yıllar önce hizmetkarı Lamia ile yanlış bir anlaşma yapan Davut’un anlaşmayı bozmak için kendi canına kıymasıyla başlayan olaylar oluşturuyor. Babasının intiharı ile sarsılan Asaf, gerçeği öğrenmek ve kan bağının üzerindeki bu laneti sonlandırmak için babası Davut gibi Hüddam ilmine başvurur. Ancak Asaf’ın bilmediği şey, Lamia’nın çok özel ve şimdiye kadar bildiği tüm hizmetkarlardan çok daha kudretli olduğudur. Asaf öyle bir gerçekle yüzleşir ki, anlaşmayı bozmak ya da anlaşmaya uymak arasında kalacaktır.

Çekim kalitesi, renk düzenlemesi, ışık kullanımı oldukça iyi olan filmin en önemli handikabı tek oyuncunun performansı ile ilerliyor olması. Asaf karakterini canlandıran Hakan Erkuran yer yer çok iyi performans gösterse de bazı sahnelerde oyunculuğunun bir “tık” düştüğünü görmek mümkün. Arapça okur ve yazarken soldan yazıp okuması da cabası… Hüddam serisinin sanat yönetimi en güçlü halkası olan bu filminde, serinin önceki filmlerindeki gibi dram yönü yine ağır basıyor. Fakat önceki filmlerin aksine, ikinci yarıda baskın hâle gelmesi gereken korku dozu da dramın gerisinde kalıyor. Bu da maalesef filmin finaline doğru izleyicinin koltukta biraz kıpırdanmasına neden oluyor.

Filmdeki diğer bir handikap ise senaryoda karşımıza çıkan mantık hataları. 10 yıl geçmiş olmasına rağmen tercih edilen ölü beden ve bu bedenin neden bir mezarlığa gömülmemiş olduğuna dair herhangi bir mantıksal dayanak sunulmaması maalesef senaryonun havada kalmasına neden oluyor. Bütün bunlar bir araya geldiğinde ise okyanusta yüzüp derede boğulduklarını düşündüren filmin, biraz aceleyle tamamlanmış olduğu hissini izleyicilere yansıtıyor.

Yerli korku filmlerinde karşımıza sıklıkla çıkan kanlı, iğrenç büyü uygulamaları yerine ak büyüye yakın tütsü, vefk gibi kullanımların yoğun olarak tercih edildiği hatta yerli korku filmlerinde daha önce karşımıza hiç çıkmayan cinlerle iletişim kurmak için kum falının kullanıldığını bu filmde görebiliyoruz. Dolayısıyla, türün meraklıları için küçük sürprizler taşıyan yaratıcı ritüel ve korku sahnelerine rastlayabildiğimizi söyleyebiliriz.

Sonuç olarak Hüddam 3: Lamia; teknik yeterliliklerini yerine getirmiş olan, amatör başarısız yapımlardan oldukça kolay biçimde sıyrılan, küçük aksaklıkları göz ardı edilebilecek ancak korkudan ziyade dram yönü yoğun olan başarılı bir film.