“Tarikattan Kavme Giden Engebeli Yol…”
BMS Film ile Film Fabrikası ortak yapımcılığında çekildiği söylenen, ilk adı Ammar 4 olarak açıklanan, vizyona bir gün kala ise Ammar 4: Cin Kavmi olarak güncellenen yapımın aslında zamanında Muhammed Genç tarafından Ağva’da çekildiği duyurulan Dalzel-ün Cin olduğu ortaya çıkmıştır. Her ne kadar film sitelerinde yönetmen koltuğunda Ammar: Cin Tarikatı (2014), Azazil: Düğüm (2014), Helâk: Kayıp Köy (2015), Deccal (2015), Deccal 2 (2017), Alem-i Cin (2018), Alem-i Cin 2 (2019), Sir-Ayet 2 (2019) filmlerinin görüntü yönetmenliğini; Efsunlu: Kabirden Gelen (2019), Efsunlu: Ayin (2020), Araf 5: Aile (2022), Ma-Şer (2022), Efsunlu 3: Muska (2023) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Uğur Kaplan görünüyor olsa da, eski yapılan paylaşımlarda filmin yönetmeni ve senaristi Muhammed Genç olarak ifade edilmiştir. Ben bu bilgiler ışığında söz konusu yapıma “Türk Korku Sineması Kronolojisi 5. Cilt (2022)” kitabımda sayfa 151’de yer vermiştim. Eğer isimlerle ilgili bilgiler yanlış değilse yapımın oyuncu kadrosunda ise Muhammed Genç, Burcu Orhan, Sanaz Nazarı, Sezi Yeşilyurt gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu Gülnaz’ın, komşusu Ömer’in evliliğini bitirmek için Ömer’in annesiyle birlikte yaptırdığı büyünün ters tepmesi sonucu yaşananlar oluşturuyor. Gülnaz, komşusu Ömer’in evliliğini bitirmeyi amaçlar. Bunu gerçekleştirmek için de Ömer’in annesi ile birlikte hocaya gidip büyü yaptırır. Ancak onların yaptırdığı ters teper ve beklenmedik sonuçlara yol açar.
Serinin Önceki Filmlerine Kısa Bir Bakış…
2014 yılında Özgür Bakar’ın çektiği Ammar: Cin Tarikatı filminin konusunu dört arkadaşın çıktığı bir hafta sonu tatilinin kalacakları eve gelen istemedikleri bir misafirin aralarına katılmasıyla birlikte kabusa dönüşmesi oluşturuyordu. Feride, sevgilisi, ev arkadaşı ve arasını yapmayı düşündüğü Barkın ile hafta sonu bir dağ evine gitmeye karar verirler. Fakat istenmeyen sürpriz misafir Canan’ın gelmesiyle yolculuk gergin başlar. Bu klasik başlangıç daha önce şahit olmadığımız türden bir bulmacaya Feride’nin gözünden bizi davet eder. Birbiri ardına gelişen korkunç olaylar başta Feride olmak üzere herkesi içinden çıkması imkânsız olan, adeta bir labirentin içine hapseder.
2016 yılında yine Özgür Bakar’ın çektiği Ammar 2: Cin İstilası filminin konusunu ilk filmde kaybolan Feride ile Mustafa’nın şüpheli ölümünü araştıran gençlerin yaşadıkları olaylar oluşturuyordu. İlk filmde emniyet güçlerinin elinde bulunan ses kaydı içeren kaset gazetecilik bölümü okuyan bir grup genç tarafından tez konusu olur. Feride ve Mustafa’nın şüpheli ölümünü araştırmak üzere bir belgesel hazırlamaya karar verirler. Olaya karışmış gerçek kişilerle görüşüp Fransa, Hollanda, Belçika’ya kadar gidip araştırmalarını tamamladıktan sonra son olarak Sivas’ta gerçek izlere ulaşırlar. Polisin kapattığı dosyanın cinlerle bağlantılı olduğuna kesin olarak inanırlar. Olayın detayları derinleştikçe içinden çıkılmaz bir labirente düşerler. Dehşet verici olayları tüm gerçekliği ile kaydetmiş olurlar.
2022 yılında Ahmet Yaşar Gümüş tarafından çekilen, bu yılın ocak ayında gösterime giren Ammar 3: Cin Kabilesi’nin konusunu ise sevdiği insanla birlikte olabilmek adına büyüye başvuran genç Zemherin’in, yardım aldığı cinler tarafından hayatının kabusa çevrilmesi oluşturuyordu. Yirmi yaşındaki Zemherin, sevdiği çocuğu elde etmek için arkadaşı Şule’nin de desteğiyle Ammar cinlerinden yardım alarak büyü yaptırır. Cinler, Zemherin’e istediğini verirken, herkesin hayatı, içinden nasıl çıkacaklarını bilmedikleri koca bir kabusa döner. Ölüm bile bu lanetten kaçış için çözüm değildir.
Serinin Son Filmine Dönecek Olursak…
Özgür Bakar tarafından çekilmiş olan ilk iki film başarılı yapımlar olsa da serinin yönetmen değişimleriyle devam eden son iki filmi için aynı şeyi söylemek mümkün olamıyor. Yönetmen Bakar’ın çektiği ilk iki film birbirine bağlanabilirken, yönetmen değişimiyle çekilen yapımlar ilk iki filme yalnızca kadınların bir erkeği kendilerine aşık etmek adına büyüye başvurmaları üzerinden ilişkilendirilebiliyor. Bu bağlamda ilk iki filmden sonra seri mantığının devam ettirilmediğini, serinin yalnızca isimde var olduğunu söylemek mümkün.
Yönetmen Kaplan’a dair bu yapım nedeniyle söylenmesi gereken birçok şey bulunuyor. Öncelikle yazının girişinde saydığım filmlerin yönetmenliğini ya da görüntü yönetmenliğini yapmışsa bu yapımı Kaplan çekmiş olamaz. Eğer bu yapımı Kaplan çektiyse de diğer filmleri çekmiş olamaz. Kadrajlardan çekim planlarına, oyunculuklardan renklendirmeye varana değin diğer filmler ile bu hafta karşımıza çıkan yapım birbirleri ile yan yana gelemeyecek kadar ayrışıyorlar. Ki eleştirimin girişine güncelleme olarak eklediğim gibi Kaplan bu filmi çekmemiş olduğuna göre böyle kötü bir yapımın altına neden kendi imzasını attı sorulması gereken asıl önemli soru sanırım artık bu.
Oyuncuların performanslarının yeterli olmadığı filmde, erkek büyücü ile definenin bulunduğu alana araba ile gidilmesi sahnesinde izleyiciye gösterilmeksizin sözle ifade edilen korku unsurları, afişte görülen ancak filmin içerisinde bizimle saklambaç oynayan ve göremediğimiz için sobeleyemediğimiz ahtapot suratlı cin, gösterime girme öncesi güncellenen cin kavmi ibaresindeki kavim gibi birçok unsuru filmde bulmak mümkün olmuyor. Buna ilave olarak fark edilmeyeceği sanılarak elde bulunan pembe ve mavi mumların büyü sahnesinde göze batması da cabası.
Sonuç olarak Ammar 4: Cin Kavmi; ismindeki kavimden afişte yer alan yaratığa değin hiçbir vaadini filme taşımayan, seri olma mantığını yüzlerce yapımda karşımıza çıkan aşk büyüsüyle sürdüren, yönetmen Kaplan’ın filmografisinde (en azından ismen) birkaç asır geriye gittiğini kolayca gözler önüne seren sınıfta kalan bir yapım.
Ve geçtiğimiz yıl yayınlanan Dalzel-ün Cin fragmanı….