“Geri Dönüp Durmak…”
Yapımcı olarak Box Office Türkiye’de başka mecralarda kendisini BMS Film Yapım Dağıtım Kuruluşu olarak nitelendiren B7 Medya Prodüksiyon, Kültür Bakanlığı’nda ise APAH Yapım olarak geçse de filmin jeneriğinde her iki şirketin adının da geçmesi nedeniyle adı geçen firmaların ortak yapımcılığında çekildiğini düşünebileceğimiz Ammar 3: Cin Kabilesi filminin yönetmen koltuğunda Ecinni (2018), Jinna: Karabasan (2019), Semur 2: Cinlerin Büyüsü (2020), Enna: Kara Büyü (2021), Alem-i Cin 3: Salgın (2022), Maric (2022) filmlerinin görüntü yönetmenliğini; Mîrcîn (2019), Kahran (2022) ve Babil-i Cin (2022) filmlerinin ise yönetmenliğini yapmış olan Ahmet Yaşar Gümüş oturuyor. Senaryosunu Alkarısı: Cinnet (2015), Kü’fa: Cin Kapanı (2015), Gassal (2015), Şeytanın Çocukları: El Ebyaz (2016) gibi filmlerin de senaryosunu yazmış olan Alper Kıvılcım’ın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Anıl Bora Cantekin üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Naz Gedik, İzzet Çivril, Reyhan İlhan, Bilgay Arın, Jale Ak gibi isimler bulunuyor.
Yirmi yaşındaki Zemherin, sevdiği çocuğu elde etmek için arkadaşı Şule’nin de desteğiyle Ammar cinlerinden yardım alarak büyü yaptırır. Cinler, Zemherin’e istediğini verirlerken herkesin hayatı içinden nasıl çıkacaklarını bilmedikleri koca bir kabusa döner. Ölüm bile bu lanetten kaçış için çözüm değildir.
İyi bir kamera ekipmanı kullanıldığı için göz yoracak ‘piksel piksel’ bir görüntüye sahip olmasa da diyalogların başarısızlığı ve hikâyeyi ters köşe yaptırmak adına yapılan hatalı kurguya; sinemada geri dönüş tekniğinin yani flashback’in yaratıcısı Ferdinand Zecca’nın (Histoire d’un crime, 1901) bile ekmeğini bu kadar yemediği geri dönüşlerle film, izleyicilere akmayan 80 dakika vaat ediyor. Öyle ki neredeyse her sahneden sonra uzun uzun tutulup zinhar kısaltılmamış, halihazırda iki – üç dakika önce izlediğimiz aynı sahnelerin geri dönüş olarak kullanılması nedeniyle aynı sahneler beyaz perdede tekrar tekrar dönerken, izleyici olarak geri dönüş olmayan sahnelerin aslında filmin yarısı kadar olduğunu, geri dönüşler çıkarıldığında çekilen sahnelerin neredeyse 40 dakikaya yakın bir süre tutacağını söylemek mümkün. Oyuncular vasatın üzerinde performans gösterse de karşılıklı diyaloglar sırasında araya anlamsız görüntülerin girmesi, haliyle de aksın fazlasıyla bozulması izleyicinin filmden kopmasına neden oluyor. Cinler alemine geçtiği için bizim dünyamızda kaybolmuş olan kızın, metafizik uzmanının diğer boyuta geçmesi sonrasında adamı tüfekle öldürmesi, “Kızınızın yaptırdığı büyü nedeniyle şu kişiler öldü” diyaloğuna “Benim kızım katil değil” şeklinde cevap verilmesi gibi absürt diyaloglar da eklenip filmin içerisinde (birkaç kez) gösterilen bir sahnenin anlaşılmadığı fark edilince geri dönüş olarak verilen sahneden sonra “Kızın odası kendi kendisine dağılıyormuş” gibi açıklamalar eklenmek zorunda kalınması da cabası. Altı ay önce intihar etmiş olan kişinin cesedini jandarma bulana değin kimsenin bulmamış olması ve Jandarma erlerinin bu cesedi bulduklarında “çürümüş bir ceset bulduk, savcıya haber verdik” demek yerine “Kadını bulduk, intihar etmiş, savcıya haber verelim mi?” demesi gibi anlamsız diyaloglara rağmen oyuncuların yine de iyi performans sergilediklerini söylemek mümkün.
Film aslında yeni bir şey de anlatmıyor zira senaryosunu bu filmin de senaryosunu yazan Alper Kıvılcım ile yine bu filmin proje tasarımında imzası bulunan üç kişiden biri olan Özgür Bakar’ın yazdığı Ammar: Cin Tarikatı (2014) filminin hikâyesini aynı şekilde almakla birlikte, üniversiteli gençlerin dağ evine gitme durumunu tek bir köye indirgeyip şaşırtma yapmaya çalışırken hatalı kurgular nedeniyle de yolda kalıyor.
Sonuç olarak yılın ikinci yerli korku filmi Ammar 3: Cin Kabilesi; gösterime girmemesi gereken yapımlara bir yenisi olarak ekleniyor.