“Bana Kâbusunu Söyle Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim”
Meda Film yapımcılığında çekilen Silüet: Bir Yılbaşı Kabusu filminin yönetmen koltuğunda korku türündeki Mühr-ü Cin (2019) ile Ceberruh (2020) ve gerilim türündeki Sekiz (2018) ve Yedi (2022) yapımların da yönetmenliğini yapmış olan Buğra Kekik oturuyor. Senaryosunu da yönetmen Kekik’in kaleme aldığı yapımın görüntü yönetmenliğini de Kekik üstlenmiş. Yapımın oyuncu kadrosunda ise Yağmur Demircioğlu, Tuncay Gençkalan, Kübra Aksoy, Altuğ Seçkiner, Gülşah Büktür, Eylül Su Güneş, Su Demir, Duygu Pehlivan, Tuana Ahmedova gibi isimler bulunuyor.
Yapımın konusunu bir grup arkadaşın yaşadıkları olaylar oluşturuyor. Bir yılbaşı gecesi, 6 yakın arkadaş olan Damla, Gökçe, Reyhan, Dilara, Nur ve Aysu, hem yeni yıla hep beraber girmek, hem de 2 yıllık mutsuz evliliğinin ardından boşanmış olan Damla’yla zaman geçirmek adına Gökçe’de toplanmışlardır. Gecede her şey iyi gider ve gayet güzel eğlenirlerken, ara sıra balkona sigara içmeye çıkanlar, etrafta arabayla dolaşmakta olan Veysel’in kendilerine baktığını ve evin etrafında dolaştığını fark ederler. Daha önceden herkes bu gece burada kalacak diye planlamışlarken, Reyhan ve Damla evlerine gitmeleri gerektiğini söyleyince, aralarında en az içmiş olan Gökçe onları arabasıyla bırakmak üzere hazırlanır. Nur, Aysu ve Dilara daha çok içtikleri için sızmaya başlamışlardır. Gitmek üzere hazırlandıklarında kapılarının önünden Veysel geçer ve onları taciz edercesine bakar. Yola çıktıklarında kendi aralarında sohbete dalarlar, bir süre sohbet sonrası, yol ıssızlaştığında Veysel arabasıyla belirecek ve rahatsız etmeye başlayacaktır.
Toplumdaki kadınlara bakış açısını eleştirmek adına yola çıkılmış alt metinler içeren bir film olsa da yönetmenin daha önceki filmlerinde olduğu gibi zaman zaman oyuncuların tercih ettiği kıyafetlerden zaman zaman da çekim açılarından dolayı kadın bedeni teşhirinin kadına bakış açısını alt metinde sunmaya çalışan bir filmde yer alması, kaçınılmaz olarak alt metinlere darbe vuruyor.
Filmdeki oyunculuklarda pek bir sıkıntı olmadığı, en iyi oyuncunun da Kübra Aksoy olduğu rahatlıkla söylenebiliyor olsa da filmin temel sorunu kurgusu. Atlayarak ilerleyen filmde muhtemel suretle sonradan silinmiş sahneler nedeniyle kurguda aksaklıklar söz konusu oluyor. Öte yandan, kısa film olduğunda hayli akıcı ve başarılı olabilecek bir hikâye 80 dakikaya uzatıldığı için tüm Türk korku filmlerinde karşımıza çıktığı gibi tekrarlarla çekiştirilerek uzatılmasına da zaman zaman maruz kalıyoruz.
Evde kız kıza yılbaşı partisi yapan gece elbiseli kadınların evden üzerlerine pantolon giyerek çıkmaları ancak elbiselerini koydukları bir çanta ya da torba gibi bir şey taşımamaları gibi birçok detay da filmin hataları arasında karşımıza çıkıyor. Türk korku sinemasında sıklıkla karşımıza çıkan çekim hatalarından biri olarak davlumbazda görünen yönetmen ayakları filmin hanesine işleniyor. Finale gelindiğinde ise izleyiciyi bir twist bekliyor. Ancak bu da maalesef filmin adında spoiler olarak çoktan verildiği için, finali bağlamak adına filmde karşımıza çıkmayan pek çok detayın sözlü anlatıyla geçiştirilmesine, dolayısıyla da inandırıcılıktan uzak, sanki hikâye bağlanamadığı için yapılmış bir tercih gibi görünmesine neden oluyor.
Sonuç olarak her ne kadar eylül ayında bir yılbaşı filmi vizyona sokma sürrealistliğini gösterse de Silüet: Bir Yılbaşı Kabusu; bu haftanın üçüncü yerli korkusu olmakla birlikte, birçok soruna rağmen en izlenebilir durumda olanı.