“Ormanda 6 Kişi…”
Zeki Sincar Production ve Meda Film Yapım yapımcılığında çekilen Ceberruh filminin yönetmen koltuğunda korku türündeki Mühr-ü Cin (2019) ve gerilim türündeki Sekiz (2018) filmlerinin de yönetmenliklerini yapmış olan Buğra Kekik oturuyor. Senaryosunu da yönetmen Kekik’in kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Mehmet Süleyman Üstek üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Erkan Çelik, Hülya Diken, Barış Baktaş, Oğuz Öztaş, Meriç Akay, Esmanur Aydemir gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu bir yıl önce vahşet içeren bir olayın yaşandığı bölgede kamp tatili yapan 5 arkadaşın hikâyesi oluşturuyor. Kamp tutkunu olan 5 arkadaşın yaşadıklarının anlatıldığı filmde, her şey yolunda giderken kendilerini kimin gerçek kimin dost kimin düşman olduklarını bilmedikleri olaylar içerisinde bulmalarına odaklanılıyor. 5 arkadaş fırsat buldukları her anda, daha önce görmedikleri bir yeri görmek için tatil planı yapmaktadır. Bu seferki tatil yerleri ise diğerlerinden oldukça farklıdır; zira bu seferki kamp yerinde bir sene önce farklı bir grup vahşice katledilmiştir. Katledilen ekipten sadece bir kişi hayatta kalmıştır, o da akıl hastanesinde yaşamını sürdürmektedir. Kan donduran bu olay beş arkadaşı ürpertse de yaşananların sadece kötü bir tesadüf olduğunu düşünerek tatillerine devam etmekten çekinmeyen bu arkadaş grubuna tanımadıkları bir yabancının dahil olmasıyla olaylar kontrolden çıkacaktır.
Çekimleri diğer amatör yapımlara nazaran başarılı olan filmin, sanat yönetimi ve mekân tasarımları da sınıfı geçiyor. Oyuncuların performansları gerçekçi ve inandırıcı. Özellikle Oğuz Öztaş’ın oyunculuğu öne çıkıyor. Hikâye çok tanıdık olsa da diyaloglar birbirini tamamlayan ve boşluk, tekrar gibi hatalar içermeyecek şekilde yazılmış. Filmde sanatsal gönderme Michalengelo’nun ünlü tablosu “The Creation of Adam” üzerinden verilirken; İslami korku filmlerinin miladı sayılan Büyü (2004) filmine ise ateş başında şarkı söyleme, karakterlerden birinin arkeoloji öğrencisi olması, dereden geçerken karakterlerden birinin takılması gibi unsurlar üzerinden saygı duruşunda bulunuluyor. Benzer şekilde bir grup gencin ormanda katliama uğradığı diğer yerli korku yapımlarına nazaran farklı çekim açıları, yaratıcı detaylar vs. eklenerek kendini diğer filmlerden sıyırmayı da rahatlıkla garantiliyor. Gece çekimleri de gayet iyi olan filmin iki kusuru bulunuyor; ilki evdeki seyahat edecekleri yer konusunda karar verme sahnelerinde ters açıyla izleyicilerin gözüne patlayan ışık ve filmin finaline doğru gereksizce uzatılan kovalama sahneleri ile fazlaca uzatılmış, anlamayanlara uzun bir açıklama sunan geri dönüşler.
Bununla birlikte, Buğra Kekik’in Mühr-ü Cin filminden bu yana (aradan fazla zaman geçmemiş olmasına rağmen) yönetmenlik tarzındaki olumlu değişimin ve senaryo yazarlığındaki gözle görülür yükselişin payını da teslim etmek gerekir.
Sonuç olarak Ceberruh; aynı hikâyeyi farklı çekim açıları, iyi oyunculuklar, ormanda oluşturulabilecek uygun sanat yönetimi ve özgün nüanslarıyla sınıfı geçen bir yapım olmayı başarıyor.