“Serinin mi En İddialı Filmi?”
RN Yapım ile DFGS ortaklığında çekilen Araf 6: Ölüm filminin yönetmen koltuğunu Araf (2006), Cehennem 3D (2010), Crossbreed / Melez (2018), Araf 2 (2018), Araf 3: Cinler Kitabı (2019) filmlerinin yönetmenliğini yapmış olan Biray Dalkıran ile Hannas: Karanlıkta Saklanan (2015), Şeytanın Çocukları: El Ebyaz (2016), İki (2017), Morg (2017), Kabus (2018), Cin Çeşmesi Kafirun (2018), El Ummar (2018), Araf 4: Meryem (2020), Araf 5: Aile (2022), Ma-Şer (2022) gibi filmlerin yapımcılıklarını üstlenen Tarık Karakulak paylaşıyorlar. Senaryosunu Vural Tumbar’ın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Malik Ejder Şentürk üstlenmiş. Yapımın oyuncu kadrosunda Gökhan Eryılmaz, Esenay Kılıç, Ekin İklim, İrem Büğrüoğlu, Batuhan Soncul, Şengül Kaya, Buğra Kılıçarslan gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu ilk okul öğretmeni olan Yavuz’un sınıfına yeni gelen bir kız öğrenciden sonra hayatının kâbusa dönüşü oluşturuyor. Yavuz öğretmen başına gelen kötü olayları her ne kadar ilişkilendirmek istemese de küçük kız her olayda karşısına çıkmakta, aradaki bağlantıyı öğrenmeye çalışırken her adımda ölüme daha yaklaşmaktadır.
Çekim kalitesi ve renklendirmesi başarılı olan filmin özel efektleri için maalesef aynı şeyi söylemek mümkün olmuyor. Eski tekniklerde kalmış olduğu belli olan efektlere oyuncuların kötü performansları ile kötü yazılmış diyaloglar da eklenince, seyir keyfi izleyiciler açısından hayli düşüyor. Sürekli karşımıza çıkan intikam temasını içerse de kabul edilebilir ölçüde farklılaştırılmış bir hikâyesi olan film, bu hikâyeyi senaryoya ve diyaloglara çevirirken maalesef mantık hatalarının art arda eklenmesinin kurbanı oluyor. Gece yarısı kapıya gelen ve “Ben yeni komşunuzum” diyen kız çocuğuna “Korkma, ben bir komşuyu arayayım” diyen karakterin film içerisinde zaman doldurmak adına okuldan, baygın uyandığı bir eve değin her ortamda “Kimse yok mu?” diyerek bütün odaları / sınıfları dolanmasına varana değin, daha önce türdeşlerinde sık rastladığımız 20 dakikalık kısa metraj olacak bir senaryonun çekiştirilmesi bu filmde de karşımıza çıkıyor. Üstelik filmde Wednesday cosplayi gibi gezinen küçük kızın korku unsuru olarak başarısız efektlere bezenmek suretiyle verimli kullanılamaması da filmin hanesine eksi olarak yazılıyor. Bu açıdan, afişinde yer alan “Serinin En İddialı Filmi” ifadesindeki iddianın açılımının ne olduğu da bir merak unsuru olarak kalıyor.
Amerika ve Türkiye’de çekildiği duyurulan filmin Amerika sahneleri yine zaman doldurmak adına çekilmiş olmakla birlikte bunun dışında filme bir artı da katmıyor. Yönetmen Dalkıran’ın Araf serisinin ilk filmi ve Crossbreed filminde yer alan kürtaj konusu bu filmde de geçmekle birlikte, kürtaj sahnelerine gerek kalmaksızın bebeğin düşmesi bizi bu sahnelerden kurtarıyor.
Sonuç olarak Araf 6: Ölüm; oyuncularının performanslarının yetersizliği, mantık hataları nedeniyle izleyiciyi kendine çekemiyor ve kısadan uzuna çekiştirilmiş bir film olmaktan öteye geçemiyor.