“Suça Ayna Tutmak…”
APAH Yapım yapımcılığında çekilen, adı ilk olarak Afrid olarak duyurulan sonrasında ise Afarid olarak güncellenen filmin yönetmen koltuğunda Umut Kumral Devecioğlu oturuyor. Filmin görüntü yönetmenliğini ve senaristliğini Ecinni (2028), Jinna: Karabasan (2019), Semur 2: Cinlerin Büyüsü (2020), Enna: Kara Büyü (2021) ile en son 6 Mayıs 2022 tarihinde vizyona gireceği duyurulan ama belirsiz bir tarihe ertelenen Maric (2022) filmlerinin görüntü yönetmenliğini; Mîrcîn (2019), Kahran (2022) ve Babil-i Cin (2022) filmlerinin ise yönetmenliğini yapmış olan Ahmet Yaşar Gümüş’ün üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda ise Serbay Çelikbaş, Hilal Yazıcı, Rıdvan Arslan, Bermal Karaer, Soner Duran, Rabia Elif gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu işlettikleri platoda güzel bir akşam organize eden Serkan ve Koray ile arkadaşlarının başından geçen gerilimli olaylar oluşturuyor. Serkan ve Koray adlı iki arkadaş ortak bir plato işletmektedirler. Koray internetten tanıştığı Simay ve arkadaşlarını platoda eğlenceli bir gece geçirmeleri için davet eder. Bir araya gelen grup gece yarısından sonra büyük platoda yalnız olmadıklarını fark eder. Dekor için alınan bir aynanın alemler arası geçiş kapısı olduğunu öğrendiklerinde ölümün de yakınlarında olduğunu anlarlar. Çünkü bu kapının sahibi Afarid cinleridir.
Jeneriği polisiye türünde bir yapım çıkacakmış gibi başlayan filmin renk düzenlemesi ve çıkış hikâyesi başarılı olsa da oyuncuların performansları ya da kurgu gibi diğer hususlar için aynı şeyi söylemek mümkün olmuyor. Tek mekânda geçen film, yerli gerilim türünde tek mekân kullanılarak çekilen filmlere nazaran diyaloglar bağlamında akıcı olsa da oyuncuların performanslarının yapaylığı, sarhoş taklitlerinin göze batacak kadar kötü olması nedeniyle izleyiciyi filmden koparıyor. Hilal Yazıcı filmdeki en iyi performansı gösteren oyuncu olsa da filmin finaline yaklaşırken onun oyunculuğu da bu yapay performanslara daha fazla katlanamıyor ve iyi performansını kaybediyor.
Filmin akışını bozan en önemli sorun kurgudan kaynaklanıyor. Ayna üzerine kurulu olan hikâyenin aynanın görüntüsü ve onunla ilgili kısımla başlamayıp, karakterlerin tanıtımı ve olayların başlaması sonrasında aynanın izleyiciyle ilk kez karşılaşması maalesef hikâyenin sahip olması gereken gerilim ve gizem duygularının izleyiciye geçmemesine neden oluyor. Oyuncuların performanslarının yapaylığına ek olarak “Afarid cinlerinin görünümlerinin” kötü makyajlar içermesi de izleyicileri korkutmaktan ziyade filmden koparan başka bir unsur. Görüntü yönetmeni Gümüş’ün daha önce yer aldığı Mîrcîn (2019) ve Kahran (2022) filmlerinde olduğu gibi suça meyilli gençler, bu kez uyuşturucu yerine gasp ve alkol batağında görünmekle birlikte yine Kahran (2022)’da karşımıza çıkan zengin olmak isteyen kadınların bedenlerini ve kendilerini bu uğurda harcamayı göze alıyor olmaları ya da para ve mücevher çalmaları da kullanılmış. Böyle bakıldığında önceki iki filmde kullanılan mekân yerine başka bir mekânın seçilip filme bir ayna eklenerek aynı hikâyeyi tekrar sunduklarını da söylemek mümkün.
Dikkatli izleyicilerin fark edecekleri diğer bir husus da yerli korku filmlerinde yükselişe geçen şövale meselesi olacaktır. Tanah (2022) ve Babil-i Cin (2022) filmlerinde sürekli yere düşen ve inatla çöpe atılmayan şövale, bu filmde aynanın yerleştirildiği düzenek olarak karşımıza çıkıyor.
Sonuç olarak Afarid; çekimleri açısından izleyicilerin gözünü bozmuyor olsa da herhangi bir yenilik vaat etmediği ve oyuncuların kötü performansları ile inandırıcılıktan uzak makyajları nedeniyle başarısız yerli yapımlar arasındaki yerini hızla alıyor.