“Aynı Mekân, Aynı Planlar, Farklı Filmler…”
APAH Yapım ve Mert Yapım ortak yapımcılığında İstanbul’da çekilen Kahran filminin yönetmen koltuğunda Ecinni (2028), Jinna: Karabasan (2019), Semur 2: Cinlerin Büyüsü (2020), Enna: Kara Büyü (2021) en son 6 Mayıs 2022 tarihinde vizyona gireceği duyurulan ama belirsiz bir tarihe ertelenen Maric (2022) filmlerinin görüntü yönetmenliğini; Mîrcîn (2019) ve 15 Temmuz 2022 tarihinde gösterime girecek olan Babil-i Cin (2022) filmlerinin ise yönetmenliğini yapmış olan Ahmet Yaşar Gümüş oturuyor. Senaryosunu ve görüntü yönetmenliğini de yönetmen Gümüş’ün üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Emre Kümük, Hilal Yazıcı, Berfin Özmeral, Yakup Sevda, Hande Göktepe, Alper Çalıcı gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu İstanbul’un ormanlık alanda yer alan ıssız bir bölgesine giden Mert’in burada başından geçenler ile intikam arayışındaki Kahran cinleri oluşturuyor. Amerika’da eğitimini bitiren Mert Türkiye’ye döner. Fazla para harcamak istemeyen ve bir gece İstanbul’da konakladıktan sonra köyüne gidecek olan Mert Amerika’da her zaman kullandığı bir konaklama uygulamasını kullanarak Eda ve Simge adlarında iki kızla anlaşarak onların İstanbul’un ıssız bir bölgesindeki evinde kalmaya karar verir. Ancak Mert kendini beklemediği bir tuzağın içinde bulacaktır.
Çekim kalitesi çok da kötü olmayan filmdeki oyuncuların performansları vasat ile kötü arasında sahnelere göre değişim gösteriyor. Filmin hikâyesi iyi olsa da maalesef senaryoya geçiş ve diyalog yazımı aşamasında başarılı olamadığı izleyiciye net olarak yansıyor. APAH Yapım’ın daha önce gösterime girmiş Mîrcîn (2019) filminde kullanılan evi ve çevresini mekân olarak kullanan filmde, tesadüfen buldukları ve kapısını kırarak girmek zorunda kaldıkları evin çatısına gidilecek yolu herkesin ezbere biliyor olması, oranın kapısında anahtar bulunduğu halde aşağıdaki kapıyı kırmakla uğraşmaları gibi mantık hatalarının yanı sıra dikkat çekmemek için ışıkları kapatarak oturdukları evin penceresine ışık ekibinin fazla ışık basması gibi teknik sorunlar da söz konusu. Filmin en sorunlu kısmı ise bunların hiçbiri değil maalesef. Yönetmen Gümüş’ün daha önce yer aldığı Mîrcîn (2019) ve Semur 2: Cinlerin Büyüsü (2020) filmlerinde kullandıkları korku planlarını ve 15 Temmuz tarihinde gösterime girmesi beklenen Babil-i Cin (2022) ile Enna: Kara Büyü (2021) filmlerinde de görülen büyü sahnelerini kullanmaları, bir sahnede ise Maric (2022) filminin afişinde ve fragmanında yer alan deforme yüzün seyirciyi selamlaması izleyicileri hafife aldıklarını gösteren en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tek gecede geçen 78 dakikalık filmde, zaman geçişleri için, daha doğrusu filmin dakikasının uzatılması amacıyla, 6 kez dolunay planı eklenmesi gibi göze batan hilelere de başvurulmuş.
Uyuşturucu ticaretiyle uğraşan bir grup arkadaş, büyük bir alışverişten önceki gece beklemedikleri bir polis baskınına uğrayıp kaçarken gruptan birisi bir polisi öldürür ve kaçmak için gruptakilerden birinin ailesinden kalan ve uzun zamandır boş duran Beykoz’daki evine gitmelerini konu alan Mîrcîn (2019)’deki konuya benzer şekilde, Türkiye’ye gelen turistleri ıssız bir bölgeye çekerek onları gasp edip öldüren, bunu yaparken de uyuşturucu kullanmaktan geri kalmayan bir çeteyi konu alan Kahran’ın bu bağlamda aynı evin yanı sıra, aynı planları ve aynı sahneleri kullanmaları şaşırtıcı olmuyor. Şaşırtıcı olan muhtemelen bir set gününde, tekrarsız olarak çektikleri 50 dakikalık videoları, izleyicilere farklı sinema filmleri misali sunmaları…
Filmin bitiş jeneriğinde yer alan teşekkür bölümünde “yapımcı”nın adının bulunması, başlangıç jeneriğinde görüntü yönetmeni olarak “Ahmet Yaşar Gümüş” yazarken bitiş jeneriğinde görüntü yönetmeni olarak “Richard Light” adının kullanılması gibi saçmalıklar da tüm bunların üzerine tuz biber ekilmesine neden oluyor.
Sonuç olarak Kahran; dikkatli izleyicilere 50 dakika sunan, çekim kalitesi iyi olsa da diğer yönlerin tamamında sınıfta kalan, başarısız amatör yapımlardan bir diğeri…