“En Büyük Handikabı Vizyon Takvimi…”
48Kare yapımcılığında 2020 yılında Köyceğiz’de çekilen Tanah filminin yönetmen koltuğunda Mert Can Kesim oturuyor. Senaryosunu Sezer Doğurğa’nın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Murat Karabina üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Asi Güner, Ömersan Yemişçioğlu, Almina Kahraman, Halil İbrahim Sayar, Alev Dinler, Musa Has, Rüya Hepşen gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu Ebru’nun şehirden ayrılıp bir Ege kasabasına yerleştikten sonra başına gelen olaylar oluşturuyor. Yaşadığı ayrılıktan derinden etkilenen Ebru yaşadığı şehri terk edip üniversiteden arkadaşı Leyla’nın vasıtasıyla küçük bir sahil kasabasına yerleşir. Ancak daha yerleşir yerleşmez kabuslar görmeye başlayan Ebru için sorunlar daha yeni başlamaktadır.
Çekimlerinden mekân kullanımlarına, ışıklandırmadan senaryonun dramatik yapısına değin teknik anlamda oldukça başarılı olan filmde özellikle Ömersan Yemişçioğlu ve daha önce Cin Kuyusu (2015) filminde karşımıza çıkmış olan Asi Güner’in performansları oldukça göz dolduruyor. Karakterleri özümseyip bunu mimik ve hareketlerine yansıtabilen iki oyuncu, senaryonun da başarısı nedeniyle inandırıcılık açısından hayli yüksek bir performans sergiliyorlar.
Yerli korku sinemasında neredeyse film çekimlerinin başladığına dair çıkan her haberde, “Filanca ilimizi tanıtmayı amaçlıyoruz” sloganları atılsa da ilgili filmlere baktığınızda herhangi bir bölgedeki herhangi bir evden dışarı çıkmayan kameralarla karşılaşmamıza inat, bu filmde Köyceğiz’in birçok yerini görmek ve Ebru karakteriyle birlikte bölgeyi gezmek mümkün oluyor. Pek tabii ki bu durum da hem dramatik yapıya katkı sunuyor hem de seyircinin karakterle özdeşleşim kurmasını sağlıyor.
Yine yerli korku sinemasında filmi uzatmak adına yapılan onlarca anlamsız ve adeta sündürülmüş sahne ya da diyaloglar yerine, bu filmde her diyalog ve her sahne filmin içerisinde ayrı bir yere sahip olarak, tekrardan uzak bir yapıyla izleyiciye lezzetli bir seyir keyfi sunuyor.
Filmin handikabı ise yok değil. Makyaj efektleri ve kullanılan kanlar gerçekçi olmasa da dramatik yapısının kuvveti ve oyuncuların performanslarının başarısı bunun göz ardı edilebilmesini sağlıyor. Bir sorun da yerli korku filmi izleyicilerinin türün diğer yapımlarında sık karşılaştıkları için alıştıkları final öncesi özet sekansının bu filmde bulunmaması nedeniyle finalde yaşanabilir zira filmin finali biraz havada bırakılarak bitiyor. Dikkatli olmayan izleyiciler filmin finaliyle birlikte ne olduğunu anlamakta zorlanabilirler.
Filmin, kendisinden kaynaklanmayan, bir diğer handikabı ise yoğun vizyon takviminde tam üç yerli korku filminin aynı haftaya sıkışması… Üç filmden Tanah hariç birini tercih edenler, dolayısıyla vizyondayken bu filmi izleme şansını bulamayacak. Keza önümüzdeki hafta da iki yerli korku filminin vizyona girecek oluşu, filmin ikinci hafta salon sayısını ciddi anlamda düşürecek ve izleyicinin filmle buluşma ihtimali daha da düşecek. Geride kalan 29 haftada toplam 41 film vizyona girerken; bu yıl kalan 23 haftada ise vizyon tarihi almış 24 yerli korku filminin olduğu düşünülürse Tanah benzeri nitelikli yapımların kötü türdeşlerinin kurbanı olma ihtimali oldukça yüksek ve üzücü. Bu durumun önüne geçmesi gerekenlerin, aslında bu tablonun sebepleri arasında olduğu da düşünülürse; bu girdaptan nasıl çıkacağımızın cevabının şimdilik muallakta olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuç olarak Tanah; kötü yerli korkulardan kendini rahatlıkla sıyırmayı başaran, oyuncuların performanslarıyla da inandırıcılığı kuvvetlendiren başarılı bir film.