“Ucuz, Kirli ve Adi…”
Birleşik Krallık yapımı Winnie The Pooh: Blood and Honey, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Winnie The Pooh: Kan ve Bal filminin yönetmen koltuğunda The Area 51 Incident (2022), Demonic Christmas Tree (2022) ve Firenado (2023) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Rhys Frake-Waterfield oturuyor. Senaryosunu da yönetmen Frake-Waterfield’ın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Vince Knight üstlenmiş. Andrew Scott Bell’in müziklerini yaptığı filmin oyuncu kadrosunda ise Maria Taylor, Craig David Dowsett, Chris Cordell, Natasha Rose Mills, Natasha Tosini, Danielle Ronald, Amber Doig-Thorne, Paula Coiz, May Kelly, Danielle Scott gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu Christopher Robin tarafından terk edildikten sonra tekinsiz bir ormanda birer katile dönüşen Winnie the Pooh ve Piglet oluşturuyor. Artık genç bir adam olan Christopher Robin, Winnie-The-Pooh ve Piglet’i kendi başlarının çaresine bakmaları için terk ettiği için macera ve neşe günleri sona erer. Zaman geçtikçe, kızgın ve terk edilmiş hissederek, ikisi vahşi birer katile dönüşür. Kanın tadına baktıktan sonra Winnie The Pooh ve Piglet yeni bir besin kaynağı bulmak için yola çıkarlar. Kanlı saldırılarının başlaması çok uzun sürmeyecektir.
Toplam 10 günde çekimleri tamamlanan filmin yapımı, A. A. Milne’nin “Winnie the Pooh” (1926) adlı romanının ABD’de halka açılmasının ardından 2022’de mümkün olabildi ve bu durum Winnie the Pooh, Piglet ve Christopher Robin karakterlerinin Disney animasyonları dışında ilk kez ortaya çıkmasına ve böylece karakterlerin kamusal alana taşınmasını sağladı. Ancak 1966 yılında Disney tarafından telif haklarıyla korunmaya başladıkları için kanguru Kanga ve yavrusu Roo, kaplan Tigger, eşek Eeyore, sincap, tavşan, baykuş gibi diğer karakterler filmde yer almıyor.
Görüntü yönetimi iyi olan filmin hikâyesi ve alt metinleri için aynısını söylemek mümkün olmuyor. Tam bir slasher olarak kan ve şiddet göstermek amacıyla çekilmiş olan filmin her sahnesinde, özellikle de karakter olarak kadın oyuncular seçildiği için, kadın bedeni istismarı ve şiddet pornografisi oldukça öne çıkıyor. Bu durum, filmin istismar sineması sınırlarında olduğunu kendi kendine fısıldayan en önemli delili. Hostel (2005) ya da Saw serisi gibi filmlerde de şiddet pornografisi kullanılmış olsa da alt metinlerinde zenginlerin haz duygusu için uç noktalara gitmeleri, bilmediğiniz yerlerde “haz peşinde koşacaksanız dahi” dikkatli olmanız gerektiği ya da adaletli olunması gerektiği gibi ahlaki mesajlar bulunuyordu. Oysa bu filmde kadın bedeni teşhiri dışında herhangi bir şey sunulmadığı gibi, Winnie ve Piglet karakterlerinin de hayvan mı insan mı yoksa maske takmış katiller mi olduğu sorusu dahi yanıtlanamıyor. Yüzlerindeki Piglet ve Winnie maskeleri dışında elleri ve ayakları ile insana benzeyen bu karakterlerin besin kaynağı olarak kanı seçmelerine rağmen neden kan içmek yerine sadece kadın bedenlerine işkence uyguladıklarına dair açıklayıcı bir önerme de sunulmuyor.
Sonuç olarak Winnie The Pooh: Blood and Honey; devam filminin çekileceği şimdiden duyurulan ancak istismardan öteye gitmeyen, sinemalarda izlenmeye değmeyecek vasat altı bir yapım. Üstelik daha iki hafta önce yaşadığımız deprem felaketinin enkazları üzerinde çalışmalar sürerken 250’yi aşkın sinemada gösterime sokulmasının herhangi bir manası bulunmayacak kadar vasat altı bir yapım…