“Kadim Hikâyeye Modern Dokunuş…”
İlk adı The Bride olarak açıklanan Amerikan yapımı The Invitation, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Davet filminin yönetmen koltuğunda The Light of The Moon (2017) filmi ve The End (2020) adlı altı bölümlük mini dizinin yönetmenliğini yapmış olan Jessica M. Thompson oturuyor. Senaryosunu yönetmen Thompson ile Blair Butler’ın kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Autumn Eakin üstlenmiş. Müziklere Tara Taylor’a ait olan filmin oyuncu kadrosunda ise Nathalie Emmanuel, Thomas Doherty, Stephanie Corneliussen, Alana Boden, Sean Pertwee, Hugh Skinner, Virag Barany, Courtney Taylor gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu aldığı davet üzerine gittiği yerde kendini tuzağın içinde bulan bir kadının hikâyesi oluşturuyor. Bildiği başka bir akrabası olmayan Evie, annesinin ölümünden sonra DNA testi yaptırır. Test sonucunda uzun zamandır kayıp olan ve sahip olduğunu hiç bilmediği bir kuzeni olduğunu keşfeder. Varlığını yeni öğrendiği ailesi tarafından İngiliz kırsalında gerçekleşecek gösterişli bir düğüne davet edilen kadın, burada yakışıklı aristokrat ev sahibi ile yakınlaşır, ancak ailenin geçmişindeki çarpık sırlar ve akrabalarının cömertliklerinin ardındaki rahatsız edici niyet ortaya çıktıkça masal gibi olan bu yolculuk, hayatta kalma mücadelesine dönüşecektir.
Neredeyse bütün hikâyelerin anlatıldığı, bütün efsanelerin yazıldığı, bunların da teknoloji elverdiği kadarıyla sinemaya aktarıldığı bir çağda yaşadığımız için özgün öyküler bulmak gittikçe zorlaşıyor. Önceden kült olan yapımların yeniden çevrimlerinin tam da bu nedenlerle sıklaştığı bu dönemde, sinema tarihinin başlangıcında yer alan öykülerden birinin modernize edilerek sunulması çok akıllıca bir karar. Seyir keyfini bozmamak adına filmin içerisinde keyif verecek atıfları ve saygı duruşlarını bulmayı izleyicilere bırakıyorum.
Ülkemizde Drakula İstanbul’da adıyla uyarlanarak yeniden yazılan, 1953 yılında da aynı adla sinemaya uyarlanarak beyazperdede sivri vampir dişini ilk kez gösteren Bram Stoker’ın Dracula’sının günümüzde geçen ve romana zekice göndermeler yapan bir versiyonu The Invitation… Nosferatu (1922) sonrasında zilyonca çekilen vampir filmlerinden kült olarak çoğumuzun muhtemelen aklında kalanlar yakın zaman Dracula’sı Gary Oldman’ın canlandırdığı Dracula (1992) ya da Tom Cruise, Antonio Banderas, Brad Pitt gibi oyuncuların Anne Rice’ın aynı adlı romanından uyarlanan Interview With the Vampire (1994)’a hayat vermesi olmuştur. 2000’li yıllarla birlikte Twilight serisi (2008-2010), True Blood (2008-2014), Discovery of Witches (2018-2022) gibi romandan film ya da diziye uyarlanan; güneş ışığında parlayan, insanlardan daha mükemmel olan ancak canavar olarak nitelendirilmeyen vampirlerden sonra bu filmde Dracula figürünü adeta Bela Lugosi ile Gary Oldman arası zengin, kibar bir İngiliz asilzadesi olarak görmek korku tutkunları için filmi hayli keyif verici bir serüvene dönüşüyor.
Başlangıcıyla izleyiciyi dahil ettiği başarılı gotik atmosferin yanı sıra, vampirizmin bilinçaltında yatan şehvet ve tutkuya yönelik güçlerini de romanlardan uyarlanan diğer insandan üstün vampirler ya da Dracula (1992)’daki gibi besleyen film, bu bağlamda 90’larda kadın izleyicilerin en erotik buldukları Dracula (1992)’da yer alan Dracula’nın Mina’yı kurt postunu okşaması için davet edişiyle yarışacak sahnelere de sahip.
Son zamanlarda gösterime giren korku yapımları arasında kült bir filme zekice eklenen modern detaylar ya da alışıldık hikâyeyi farklı biçimde anlatmayı deneme gibi çabalar olmadığında, iyi işler bulmak gittikçe zorlaşıyor. Bu yıl gösterime giren filmler arasında Jorden Peele’nin Nope (2022) ve Joe Hill’in aynı isimli kısa öyküsünden uyarlanan Black Phone (2021) gibi filmler dışında çıkan ve bir kısmı da Türkiye’de gösterime dahi girmeyen La Abuela (2021), You Won’t Be Alone (2022), Hatching (2022), Lamb (2021) gibi başarılı yapımların Hollywood yerine farklı ülkelerin sinemalarından çıkıyor oluşu da tezimi doğrular şekilde göze çarpacaktır.
Sonuç olarak The Invitation; gotik atmosferi, oyuncuların harika performansları ve içerisinde barındırdığı birçok saygı duruşu ile, Dracula severleri kendine aşık etmeyi başaracak, başarılı bir korku filmi. Gösterimdeyken kaçırmamanız tavsiye edilir.