“Işık mı Dua mı Derken…”
Amerikan yapımı Prey For The Devil, diğer adıyla Devil’s Light, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Şeytan Kapanı filminin yönetmen koltuğunda A Necessary Death (2008), The Last Exorcism (2010), 13 Sins (2014) filmlerinde ve Intruders (2014), Scream (2016), Incorporated (2016), Fear the Walking Dead (2017), Into The Dark (2019), Them (2021) gibi dizilerde birer ya da dörder bölüm yönetmenlik yapmış olan Daniel Stamm oturuyor. Senaryosunu Todd R. Jones, Earl Richey Jones ve Robert Zappia’nın kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Denis Crossan üstlenmiş. Müzikleri Nathan Barr imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Jacqueline Byers, Virginia Madsen, Colin Salmon, Nicholas Ralph, Ben Cross, Christian Navarro, Tom Forbes, Posy Taylor, Cora Kirk gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu şeytan çıkarma uygulamasını gerçekleştirecek olan rahibe Ann’in, kendi geçmişiyle bağlantılı şeytani bir güçle karşı karşıya gelmesi oluşturuyor. 25 yaşındaki rahibe Ann, geçmişte annesine musallat olan ve gençliği boyunca kaçtığı şeytanla yeniden yüzleşmek zorunda kalır. Vatikan tarafından Amerika ve dünyanın farklı ülkelerinde açılan, şeytani güçlerle mücadele eden bir okulda gözlemci olur. Ancak çok kısa zamanda Ann’in diğer tüm öğrencilerden farklı bir güce sahip olduğu ortaya çıkacaktır.
Çekimleri oldukça başarılı olan filmin oyuncularının performansları da oldukça gerçekçi. Şeytan çıkarma filmlerinin en kült olanı The Exorcist (1973)’e saygı duruşları içeren filmin birkaç farklı yaratıcı korku sahnesi de içerdiğini söylemek gerekiyor. Keza bu yaratıcı korku sahnelerinden birisinin ise Pan’s Labyrint (2006) filmine fazlasıyla ‘selam gönderdiğini’ ifade etmek de gerekir.
Korku sinemasında bir tür klişe haline gelen ve özellikle yerli korku filmlerinde sıklıkla karşımıza çıkan “Gerçek olaylardan esinlenilmiştir” ibaresini kullanmayan bu filmin çıkış hikâyesi ise gerçeklere dayanıyor. 2018 yılında artan “şeytan çıkarma” taleplerine yetişemeyen Vatikan tarafından gerçekten rahiplere yönelik şeytan çıkarma kursları açılarak uzman sayısı arttırılmaya çalışılmış. Filmin hikâyesi de tam da bu uzmanlık kursunda, erkek egemen Katolik Kilisesi’nin içerisinde rahipler gibi eğitim almak isteyen bir rahibenin çabalarını konu ediniyor. İzleyiciler bilim ile dinin çatışmasını gözler önüne seren ancak aynı zamanda bilimden yararlanan bir kilise ile karşılaşıyor. İçine şeytan girdiğine inanılan insanların psikolojik durumlarının göz ardı edilmediği, psikiyatristlerin rahip ve rahibelere ders verdiği; yetkin rahibin eğitimdeki rahiplere ele geçirilmiş bir kişiye gözetim altında şeytan çıkarma uygulaması yaptırdığı film bu yönleriyle oldukça modern bir şeytan çıkarma filmi.
Filmin handikabı ise maalesef bu kadar başarılı başlayan ve ilerleyen filmin, finalini nereye bağlayacağını şaşıran senaristler tarafından klişeler boğulması yoluyla, belki de yılın en başarılı filmleri arasına girebilecek bir yapımın duvara toslatılmasıyla sonuçlanıyor.
Sonuç olarak Prey For The Devil; şeytan çıkarma filmlerini sevenlerin gelişme bölümüne dek beğenerek izleyecekleri, yaratıcı korku sahneleri akılda kalıcı, ortalama bir film olmaktan kurtulamıyor.