“Zoraki Diriliş…”
İlki Victor Salva’nın yönetmenliğinde 2001 yılında çekilen Jeepers Creepers filminin sonrasında 2003 yılında yine Salva yönetmenliğinde Jeepers Creepers II, 2017 yılında ise yine Salva’nın yönetmenliğinde Jeepers Creepers III çekilmişti. Serinin dördüncü filmi olan Jeepers Creepers: Reborn, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Kabus Gecesi: Diriliş’in yönetmen koltuğunda Iron Sky (2012) ve Iron Sky: The Coming Race (2019) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Timo Vuorensola oturuyor. Serinin önceki filmlerinde senaristliği de yönetmen Salva’nın yapmasına rağmen dördüncü filmde senaryo Sean-Michael Argo tarafından kaleme alınmış. Serinin önceki filmlerinde görüntü yönetmenliğini Don E. FauntLeRoy üstlenirken, serinin bu yeni filminde görüntü yönetmenliğini Simon Rowling devralıyor. Müzikleri Ian Livingstone imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Sydney Craven, Imran Adams, Jarreau Benjamin, Peter Brooke, Matt Barkley, Ocean Navarro, Alexander Halsall, Georgia Goodman gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu sevgilisi Chase’in ısrarıyla bir korku festivaline gelen Laine’in, festivalin yapıldığı kasabanın geçmişinde yer eden The Creeper ile ilgili anlamlandıramadığı hayaller görmeye başlamasıyla gelişen olaylar oluşturuyor. Louisiana’da düzenlenen “Horror Hound Festivali” ülkenin dört bir yanından yüzlerce ucube ve ölümsüz korku hayranını her sene kendine çekmektedir. Festivale katılanlar arasında Chase ve festivale zorla getirdiği sevgilisi Laine de vardır. Laine etkinlik sırasında kasabanın geçmişi ve özellikle The Creeper ile ilgili açıklanamayan hayaller görmeye ve rahatsız edici sanrılar yaşamaya başlar. Laine festival başlarken doğaüstü bir şeyin diğer dünyadan çağrıldığını ve olayların merkezinde kendisi olduğunu anlayacaktır.
Reborn Öncesi Seriye Bir Bakış…
Jeepers Creepers (2001) filminde; üniversite bittikten sonra evlerine dönmekte olan iki kardeş olan Trish ve Darry yolu uzatarak macera aramaktadır. Otoban yolundan sakince ilerlerken bu kardeşleri ezmek isteyen bir kamyon karşılarına çıkar. Arabanın sahibinin eski bir kilisenin yanında bulunan boruya ceset atarken görmeleri ile iki kardeş başlarına ne kadar büyük bir belanın olduğunun farkına varacaklardır.
Jeepers Creepers II (2003) filminde; her yıl düzenlenen eyaletler arası yapılan yarışmadan zafer içinde dönmekte olan liseli öğrenciler ve amigo kızlar yolculuk sırasında otobüsleri bozulunca ıssız bir yerde mahsur kalırlar. Başlarına geleceklerden haberleri olmayan bu gençler zafer sarhoşluğu içerisinde iken bir süre sonra bu eğlence yerini ölüm çığlıklarına bırakacaktır.
Jeepers Creepers III (2017) filminde; Şerif Dan Tashtego ve bir sürüngen avcısı ekibi, canavarın yeme çılgınlığını durdurmak için memur Davis Tubbs’un yardımına başvurduğu sıralarda 20 yıl önce Creepers nedeniyle erkek kardeşi Danny’i kaybetmiş olan Trish de bu kez oğlu için Creepers’la savaşmak zorunda kalacaktır.
Reborn’a Gelecek Olursak;
İlki başarılı olan filmin devam filmleri başarılı olmaktan oldukça uzaktı ancak bağımsız bir şekilde gelip kendini zorla seriye dahil eden bu film ise başarısızlığın adeta doruk noktasını oluşturuyor. Üçüncü filmle Salva, Jeepers Creepers hayranlarını tatmin etmeyi amaçlayarak hem canavarın geri planını hem de ilk filmin oyuncularını bir araya getiren bir senaryo yazmaya çalışmış olsa da beklenen etkiyi alamamıştı. Filmin hem yaratıcısı hem de serinin ilk üç filminin yönetmeni olan Victor Salva,deriye eklenen dördüncü bölümde senaryo ve yönetmenlik anlamında da kendini geri çekerek koltuğunu Timo Vuorensola’ya bırakırken muhtemelen yeni kanın film serisine iyi geleceğini düşünüyor ama yanıldığı filmi izlediğimizde ortaya çıkıyor. Çekimleri iyi olsa da adeta bir çorbaya dönüştürülmüş senaryo ile karşı karşıya kalıyoruz. Tanınmış eski oyuncular olan Dee Wallace ve Gary Graham ile ilk filmde yaşananları kısaca anlatan bir filmle giriş yaptıktan sonra son yıllarda korku sinemasının yeni yıldızı olan Youtuber’ların bu filmin bel kemiğini oluşturacağını anlıyoruz. Yine son zamanlarda sıklıkla karşımıza çıkan Korku Gecesi Etkinliği sırasında neyin gerçek neyin oyun olduğunun anlaşılamadığı bir ortamda, Kaçış Evi konseptiyle Creepers’ın evine girilmesi ve bunun kameraya alınması ile devam eden popüler akıma göndermelere, bir diğer popüler akım olan tarikat da eklenince ortalık adeta klişelerden oluşan bir çorbaya dönüşüyor. Nasıl ilerleyeceğini tahmin ettiğiniz filmde, sizi şaşırtan ya da “Yok artık” dedirtecek hiçbir şey olmadığı gibi, herhangi bir yenilik de içermiyor.
Sonuç olarak Jeepers Creepers: Reborn; serinin en çorba kıvamında olan ve klişeler silsilesi şeklinde ilerleyen en zayıf halkası…