“Yasak Bunun Neresinde?”
Mutluluk Fabrikası ile Mag Yapım ortaklığında Bursa’nın Büyükorhan İlçesi’nde çekilen Mühr-ü Musallat 2: Yasak Düğün filminin yönetmen koltuğunda Musabbar (2019) filminin görüntü yönetmenliğini; Lanetli Tapınak (2019), Arınma Seansı – Tarot (2022) ve Mühr-ü Musallat – Perihan (2022) filmlerinin de yönetmenliklerini yapmış olan Metin Kuru oturuyor. Senaryosunu yönetmen Kuru ile Murat Ünaoğlu’nun kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Sadık Buğra Yavuz üstlenmiş. Müzikleri Ajlan Akyüz ile Umut Eral tarafından yapılan filmin oyuncu kadrosunda ise Merve Kurç, Nevzat Can Rüzgar, Ufuk Kaplan, Nevin Efe, Mehmet Cerrahoğlu, Demet Erdem, Nehir Selli, Cengiz Bektaş, Tutku Ertok, Vugar Aliyev, Mürüvet Kalkan gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu bir musallat vakası oluşturuyor. Üç kuşak öncesinden ailesine musallat olmuş cin sebebiyle evlenmemesi gereken Nilgün, bu tip olayları hurafe olarak gördüğü için uyarıları dikkate almayıp evlenir ve hayatı birkaç gün içinde alt üst olur. Eski bir büyücü olan Cennet’in tavsiyesiyle ‘Kör Hoca’ lakaplı birinin duruma müdahale etmesine ikna olan Nilgün ve ailesi, gün geçtikçe kanlı sonuçlar doğuran mistik ve tehlikeli bir keşif yolculuğunun içinde kaybolmaktan kurtulamazlar.
Türk korku sinemasında seri filmler birkaç istisna haricinde devam filmi yapısıyla oluşturulmuyor. Serinin ilk filminde 23 yıl önce bir köyde yaşanmış olayları araştırmak üzere oraya giden bir grup üniversite öğrencisinin başına gelen olaylar işlenmişti. Seriden bağımsız olan bu ikinci filmde ise başka bir karakter olan Nilgün ve ailesinin başından geçen, geçmişten gelen bir musallat hikâyesi işleniyor. Filmin ilk 25 dakikasında kamera netliğinde ve açılar da bazı sorunlar yaşansa da sonrasında görüntü ve kamera açıları düzeliyor. Nilgün’ü canlandıran Merve Kurç, Nilgün’ün kocasını canlandıran Nevzat Can Rüzgar, Nilgün’ün annesi Zahide’yi canlandıran Ufuk Kaplan ve Zahide’nin annesi Cennet’i oynayan Nevin Efe inandırıcı ve etkili bir performans göstermeyi başarıyorlar.
Filmin başlangıcında karşımıza çıkan kamera netliği açılarına ek olarak, filmin ilerleyişinde de aksilikler baş göstermeye başlıyor. Zaman atlamalarının hızlı olması nedeniyle, bir sahnede kesinlikle evliliğe karşı çıkılması sonrası birden hiçbir açıklama olmaksızın düğün gününe geçilmesi, Nilgün’ün evlenmesine karşı olan ailesinin hemen akabinde onlara kasabada dayalı döşeli bir ev hazırlamaları gibi hususlar; izleyicilerin o sırada farkında olmasalar da film bittiğinde sorgulayacakları sorunlar olarak karşılarında beliriyor. Sorunlar maalesef Mehmet Cerrahoğlu’nun Kör Hoca olarak izleyicilerin karşısına çıkmasıyla ise tırmanıyor. Zira Cerrahoğlu’na dublaj yapıldığı ve buna rağmen de yakın plan çekildiği için dudak hareketlerinin tutmaması izleyicileri filmden koparıyor. Yine Cerrahoğlu’nun bulunduğu sahnelerdeki evin dekorasyonunda, özellikle de su falı bakılan tencerenin adeta bir önceki gün alınmış şekilde parlaması, yine önünde bulunan diğer kabın ise şekerlikten bozma olması gibi durumlar oyuncuların performansları başarılı olsa da izleyiciler açısından gerçekçiliğin sekteye uğramasına neden oluyor. Cennet anneanneyi canlandıran Nevin Efe’nin son sahnelere değin başarılı olan oyunculuğu ise finale yaklaşırken, göğüs inip kalkmasının fazlaca belirginliğiyle aksıyor. Bu bağlamda baktığımızda, filmin ilk yarısının birçok soruna sahip olduğu, ancak Ercan karakterinin Kör Hoca ile karşı karşıya gelmesi sonrası mantık hataları azalarak akış düzelse de gerçekçiliğin yer yer yine de sekteye uğradığı söylenebilir.
Kör Hoca’nın fal baktığı sahnelerde yaratıcı bir metafor düşünülmüş olsa da kurgunun metaforların etkisini azaltacak şekilde yapılması da kaçırılmış bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Yönetmenin Arınma Seansı – Tarot (2022) filmi çok yaratıcı bir konuyu işlemeyi tercih ederken, son iki filminde sektör açısından sürüye katılmayı tercih etmesi üzücü bir manevra olarak göze çarpıyor. Hatta durum öyle bir boyuta ulaşıyor ki, afişe slogan yazma modasına uymak adına her ne kadar filmin adında 2 ibaresi bulunsa da “Serinin İkinci Filmi” sloganını da kullanmayı tercih ediyor.
Sonuç olarak Mühr-ü Musallat 2: Yasak Düğün; mantık hatalarını ve dublajdaki ses-görüntü senkron sorununu görmezden geldiğinizde, oyuncuların performanslarını beğeneceğiniz, çekiştirilerek uzatılmaya çalışılan senaryolar yerine 110 dakikaya hikâyeyi yaymaya çalışan orta halli bir film. İlk yarıyı geçmeyi başarırsanız sonuna dek sürüklemeyi başarıyor.