“Aidiyet İflasının Türk Korku Filmlerinde İnşası” başlıklı yazımla, Komplike Dergi’nin Mayıs sayısındayım.
Yazımın girişinden kısa bir özet:
“Toplumları bireyler oluşturur, bireyler ise toplumu oluştururken bazı gereksinimleri doğrultusunda birleşirler. Maslow hiyerarşisinde üçüncü sırada yer alan ait olma yani aidiyet bireyin diğer bireyler arasındaki ilişkisinin temelini oluşturur. Birey, ilk iki sırada yer alan fizyolojik ihtiyaçlarını ve güvenlik ihtiyacını gidermesinden sonra ait olma ve sevgi ihtiyacını karşılamak zorundadır. Bu durum da bireyin diğer bireylerle ve toplumla temasının bu bağlamda ilk noktasını oluşturur. Bireyin toplumla ve diğer bireylere temasını sağlayıp, bu ihtiyacını gidermesi sonrasında ise değer ihtiyacı ve son basamak olan kendini gerçekleştirme gelmektedir. ”