“Odalarda Işıksızım…”
M&A Production yapımcılığında İzmir’in Ödemiş İlçesi’ne bağlı Bademli ve Lübbey Köylerinde çekilen Yasaklı Köy filminin yönetmen koltuğunda Gaip (2019) filminin senaryosunu yazan; Mc Dandik (2013), Gaip (2019), Laz Kit (2020) gibi filmlerde ise oyuncu olarak karşımıza çıkan Aziz Özuysal oturuyor. Senaryosunu Özuysal ile Gül Pürçek’in kaleme aldıkları filmin görüntü yönetmenliğini Gaip (2019) filminin de görüntü yönetmenliğini yapmış olan Ali İnal Aslan üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Aziz Özuysal, Mustafa Yoloğlu, Gül Pürçek, Ayça Çeçen, Muhammed Olcar, Ozan Satılmış, Aynur Berkin, Halat Çelik, Berkan Erdoğan, Hülya Tetik, Mustafa Atalı, Figen Camgöz, Elvan Görmez, Dalya Kaya, Gizem Gönül, Hasan Tosun, Hacer Çetin, Semiha Can, Yasemin Sevinç, Kadir Su, Kadir Kaya, Aras Türkmen, Kardelen Okan, Hicabi Şahin, Berdan Deniz Çakmak gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu ailesiyle gittikleri köyün cinlerin etkisinde olduğunu keşfeden Gaffar ve ailesinin başından geçenler oluşturuyor. Gaffar, dayısı Mehmet için kız istemeye gittikleri Kumburgazlı ailesinde garip bir şeyler sezinler. Araştırmaları onu Muhammed Hoca’ya yönlendirir. Ancak sorunlar sadece Kumburgazlı ailesinden kaynaklanmamaktadır ve bu ortaya çıktığında olaylar geri dönülmez bir noktaya ulaşacaktır.
Yönetmen Özuysal’ın, senaryosunu yazdığı ve oyuncu kadrosunda yer aldığı bir önceki korku filmi Gaip (2019) hakkında şu ifadeleri kullanmıştım:
“Çekim kalitesi başarısız olan filmin, tek başarısızlığı bununla kalmıyor. Yönetmen Ener’in, muhtemelen dizilerden alışmış olduğu skeç skeç sahneler üzerinden kurguladığı filmin sahneleri kopuk kopuk ilerliyor, bu durum da çok karakterli bir film izlemenin zorluğunu seyirci gözünde daha da arttırarak, hikâyenin takibini oldukça güçleştiriyor. Bütün bunlara senaryodaki mantık hataları ve kopukluklar da eklendiğinde, izleyici açısından seyir keyfi hayli düşük bir sonuç ortaya çıkıyor.”
İki film arasında bu kriterlere dönük tek fark, Gaip (2019)’in yönetmeninin Vecihi Ener olması. Ener’den yönetmenlik koltuğunu devralan Aziz Özuysal, oyunculuk kariyerindeki Fıkralarla Türkiye gibi skeç ağırlıklı yapımların ve dizilerin fazlalığından olsa gerek Gaip (2019)’teki yönteme benzer biçimde skeç skeç filmi ilerletmeye çalışmış. Ancak bu yöntem, hikâyenin genelinde ciddi kopukluklara yol açmış. Bu bağlamda yanlış yönetmeni örnek alarak yola çıktığını söylemek yanlış olmayacaktır.
Bununla birlikte cast yanlışlıkları da seyirciyi filmin bir korku filmi olup olmadığını sorgulatmaya itecek denli vahim. 25 yaşında olduğu söylenen Gaffar karakterinin annesi ve babası ile arasında en fazla beş – altı yaş fark olması, buna rağmen Gaffar’ın kardeşiyle arasında en az 10 yaş fark olması gibi absürtlükler sadece o aileyle sınırlı kalmıyor. Muhammet Hoca ile karısı olduğuna inanmakta zorlanacağınız kadın karakterin arasındaki ciddi yaş farkı da ülkemizin ‘çocuk gelin’ problemini normalleştirmek adına tercih edilmediyse önemli bir cast hatası olarak göze çarpıyor. Ki bu da sıkıntılı zira; hoca karakterinin iyi bir figür olarak gösterilmesi nedeniyle seçimin hatalı bir alt metin içermesine ve izleyicilere çok sakıncalı bir iletimde bulunmasına sebep oluyor.
Oldukça karanlık olan filmde, ışık kullanımının başarısızlığının yanı sıra ses kurgusuyla ilgili de oldukça sorun bulunuyor. Mikrofonlardaki sorunlardan kaynaklı olarak karşılıklı konuşmakta olan iki karakterden birinin sesi yüksek çıkarken diğer karakterin sesinin telefondan konuşuyor gibi duyulması, mikrofon cızırtıları ya da dış çekimlerdeki ses sorunlarını gidermek adına temizleme yapmaya çalışırken kelimelerin seyirciye kesik kesik ulaşması gibi ciddi sorunlar filmin izleyiciler açısından anlaşılmasını güçleştiriyor.
Tam olarak herhangi bir karakteri tanımadan ortasına düştüğümüz hikâyede, Gaffar karakterinin aslında hiçbir şey olmadığı zamanlarda ortalıkta dehşet içerisinde bir evine, bir köye geliş gidişleriyle film çekiştirile çekiştirile uzatılıyor. Sinemanın bir mesaj olduğu ve yönetmenin de bir kaynak olduğu düşünüldüğünde yani sinemaya bir iletişim süreci olarak bakıldığında, Özuysal’ın mesajını açık ve anlaşılır biçimde alıcılara yani izleyicilere ulaştıramadığını bu nedenle de iletişimin sonuçlanamadığını söylemek mümkün.
Sonuç olarak Yasaklı Köy; başarısız oyunculuklardan ışıksız çekimlere, kötü diyaloglardan ses sorunlarına değin sinema tekniklerine dair temel gereksinimleri karşılayamayan; bu bağlamda da sınıfta kalan başarısız yapımlara bir yenisi olarak ekleniyor.