“Bu Testere Elektrikli mi Yoksa Manuel mi?”
İlki 2004 yılında efsane korku yönetmeni James Wan tarafından çekilen Saw, Türkçe adıyla Testere filmlerinin devam halkası olan Spiral: From The Book of Saw, Türkiye’de gösterime girdiği adıyla Spiral: Testere Devam Ediyor filminin yönetmen koltuğunda Saw II (2006), Saw III (2006), Saw IV (2007), Repo! Genetic Opera (2008), Mother’s Day (2010), 11-11-11 (2011), The Devil’s Carnival (2012), The Barrens (2012), Abattoir (2016), St. Agatha (2018), Death of Me (2020) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Darren Lynn Bousman oturuyor. Senaryosunu Josh Stolberg ile Pete Goldfinger’in kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Jordan Oram üstlenmiş. Müzikleri Charlie Clouser imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Chris Rock, Max Minghella, Samuel L. Jackson, Marisol Nichols, Dan Petronijevic, Richard Zeppieri, Patrick McManus, Ali Johnson, Zoie Palmer, K.C. Collins, Edie Inksetter gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu kurbanlarını oyunbaz tuzakların içerisinde bulmacalar çözmeye zorlayan Jigsaw’unkine benzer cinayetlerin, bu kez polis teşkilatı üyelerini hedef aldığı bir vakanın araştırılması oluşturuyor. Dünyaya adalet getirmek isteyen sadist bir katil şehre musallat olduğunda, küstah bir dedektifle acemi ortağı emekli bir komiserin de yardımıyla, şehrin kanlı geçmişini hatırlatan bu tüyler ürpertici cinayetleri çözmeye çalışır. Derin bir gizemin içinde farkında olmadan kapana kısılan dedektif, kendini katilin korkunç oyununun ortasında bulur.
Saw filmlerinin yeni devam halkası olan Spiral: From The Book of Saw’a geçmeden önceki Testere filmlerini şöyle bir hatırlayalım;
Testere Devam Etmeden Önce
Saw (2004) filminde, kurbanlarına hayatın değerini ve anlamını anlatmak gibi takıntısı olan bir seri katil, ölümcül ve vahşi oyunlar oynayarak kurbanlarına hayatta kalma şansı tanımaktadır. Çok zor kararlar vermesi gereken kurbanlar, ellerinden gelen her şeyi yaparlarken yaşamak uğruna neleri feda edebileceklerini öğrenirler. Seri katilin kurbanları Adam ve Dr. Lawrence Gordon olmuştur. Birbirini hiç tanımayan bu ikili, aynı odada tutsak bir haldedirler. Ortalarında ise başından vurularak intihar etmiş gibi gözüken bir adam vardır. Sekiz saatleri olan ikili, ipuçlarını takip ederek bir çıkış yolu bulmak ve hayatta kalmak zorundalardır. Bu sürenin sonunda ise ya öleceklerdir ya da sonsuza kadar orada rehin kalacaklardır.
Saw II (2005) filminde, tüyler ürperten acımasız seri katil yeni kurbanlarını belirledikten sonra zekâ gerektiren ve oldukça vahşi oyunlarla birlikte 1 yıl sonra yeniden ortaya çıkmıştır. Kurbanları ipuçlarını birleştirerek bu dehşetten kurtulmanın yollarını ararken bu kez aralarında bir dedektif olacaktır. Katili yakalamasının an meselesi olduğunu düşünen dedektif Eric Mathews, kendini hiç ummadığı bu oyunun içerisinde bulacaktır.
Saw III (2006) filminde seri katil Jigsaw, bir önceki bölümde polislerin eline düşmüşken yardımcısı Amanda’nın sayesinde kaçmayı başarmış bir şekilde izleyicilerin karşısındadır. Tekrar yeni planlarını uygulamak için tam da kendine göre kurbanlar aramaya başlar. Ağına düşürdüğü kurbanları ise tutku duyduğu dehşeti saçmaya devam edecektir. Amanda ise hastalığı ağırlaşan Jigsaw’ı hayatta tutmaya çalışırken diğer yandan yeni kurbanlarının hayata bağlılıklarını akıl almaz işkence ve oyunlarla test etmeye devam edecektir.
Saw IV (2007) filminde Jigsaw ve yardımcısı Amanda ölmelerine rağmen oyunları son bulmamıştır. FBI ajanları Perez ve Strahm, son ürpertici oyunu çözmeye çalışarak kıdemli dedektif Hoffman’a yardım etmeye çalışırlar. SWAT komutanı olan Rigg ise kendini bir dizi dehşet verici ölümcül tuzağın içerisinde bulur. Rigg ve kendisi gibi tuzağa düşen eski bir arkadaşının hayatlarını kurtarmak için sadece 90 dakikaları vardır.
Saw V (2008) filminde, Jigsaw efsanesi sürmektedir ve bunu sürdürebilecek tek kişi olarak Dedektif Hoffman göze çarpmaktadır. Fakat Dedektif Hoffman, bu korkunç sırrın açığa çıkacağını düşünerek sağ kalan herkesi tek tek katletmeye karar verir. Av tekrar başlamış ve işkence oyunları tekrar geri dönmüştür.
Saw VI (2009) filminde, Özel Ajan Strahm, korkunç bir şekilde ölmüştür. Jigsaw’ın mirasını ise Dedektif Hoffman üstlenmiş ve vahşete kaldığı yerden devam etmiştir. Fakat artık FBI’ın peşine düşmesiyle birlikte Dedektif Hoffman için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. FBI kendisini adım adım bulmaya yaklaşınca Hoffman artık bir şeyler yapmaya karar verir ve dehşet verici oyunları tekrar başlatır.
Saw VII 3D (2010) filminde, Jigsaw’ın vahşet dolu oyunları sürerken, ondan kurtulmayı başarmış bir grup insan ise kendilerine destekçi ararlar. Bu kişi ise Jigsaw’ın tüm tuzaklarından kurtulduğunu iddia eden ve bununla ilgili kitap yazarak zengin olan Bobby Dagen’dir. Çeşitli televizyon programlarına katılarak artık tam bir şöhret olan Bobby’nin gizli tuttuğu sırlar, yeni bir terör dalgası yaratacaktır.
Jigsaw (2017) filminde, tüm şehirde birbirinden korkunç ve sıra dışı şekillerde katledilmiş cesetler ortaya çıkmaya başlamıştır. Her biri birbirinden özgün şekillerde olan bu cesetler, tüm şehirde korku salmaya başlamıştır. Polis olayı inceleme altına alır ve soruşturma ilerledikçe işler tuhaflaşmaya başlar. Çünkü tüm kanıtlar 10 yıl önce ölmüş, Jigsaw olarak bilinen seri katil John Kramer’ı işaret etmektedir.
Haydi Testere Kesmeye Devam Etsin
Çekimleri hayli başarılı olan Testere serisinin son filminde Chris Rock’ın performansı filmi taşıyor. Seriye dâhil olan Samuel L. Jackson’ın filmdeki payı, Jackson hayranlarının özlemini tam olarak giderecek kadar fazla olmasa da, işe yarıyor. Serinin üçüncü filminden sonrasında polisiyenin ağır bastığı Saw’ın bu bölümünde de aynı ağırlık hissediliyor. Serinin ilk filmlerindeki kadar zekice ve kanlı tuzaklar kullanılmamış olsa da seriyi sevenleri ‘serinin devam etmesi’ yönüyle sevindirecek gibi görünüyor. Yönetmen Bousman yönetmenliğini yaptığı diğer filmlerde oldukça yaratıcı ve özgün konular tercih etmeye çalışırken, bu serinin ilk filminden sonraki üç filmde aldığı bayrağı başarıyla taşımaya devam ediyor gibi görünse de artık serinin dokuzuncu filmi olduğundan yaratıcılık ve özgünlük konusunda elinden bir şey gelemiyor olması gayet normal. Serilerin en büyük handikabı da maalesef bu oluyor; belli bir sayıyı geçtikten sonra seriye özgün ve yenilikçi herhangi bir şey eklemek -her ne kadar yönetmen çok özgün ve yaratıcı olsa dahi- mümkün olamıyor. Bu bağlamda Spiral: From The Book of Saw da kötünün iyisi olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak Spiral: From The Book of Saw; serinin takipçilerini mutlu edecek, önceki filmleri izlemeyenlerin de izlerken kendilerini çok da dışlanmış hissetmeyecekleri kötünün iyisi bir devam filmi.