“Aslanın Bile Cana Kast Etmesi Gülerektir…”
Satre Film yapımcılığında İstanbul’un Beykoz, Üsküdar, Harbiye gibi çeşitli lokasyonlarında çekilen Maske: Nezaketle Tebessüm filminin yönetmen koltuğunda ilk uzun metrajıyla Berker Berki oturuyor. Senaryosunu Emrah Ertaş’ın kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Jean Paul Seresin üstlenmiş. Müzikleri Özgür Zoral imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Kaan Turgut, Nilay Deniz, Mert Turak, Erdinç Gülener, Burç Kümbetlioğlu, Altan Erkekli, Hakan Vanli, Ulvi Alacakaptan gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu gençlik yılları travmalarla geçen Barış’ın yaşadıklarını atlatamayıp yaşama devam etmek için çeşitli ‘kandırma’ yöntemleri bulması oluşturuyor. Barış çeşitli meslekler yapmaya çalışır ve başını sürekli belaya sokar. Yaşadığı bu trajikomik olaylar aslında geçmişinde gerçekleşen ağır travmaların bir yansıması olarak düşünülür. Oluşan bu durumun altında ise daha büyük gizemler ve sürükleyici bir hikâye vardır.
Son yıllarda yerli gerilim filmleri hatırı sayılır bir biçimde artmaya başlarken, intikam öyküleri de bu doğrultuda alıp başını yürümüş durumda. Herkesin yönetmen ya da oyuncu olmayı istedikleri bu ülkede, para harcamadan zengin olma hayalleriyle buna meyleden birçok kişinin gösterime soktuğu ancak dijital platformlarda dahi yer almaması gereken filmler nedeniyle yerli sinemadan oldukça soğuyan bir izleyici kitlesi olduğu da aşikâr. 2021 yılında gösterime giren Cemil Şov ya da geçen yıl gösterime giren Ses: Sonu Olmayan Gece (2022) gibi başarılı yapımlar ise az sayıda salon bulup az sayıda izleyiciyle buluşabilen kaliteli yapımlar olarak sessiz sakin bir biçimde salonlardan uzaklaştılar. Maske: Nezaketle Tebessüm bu bağlamda sadece 41 lokasyonda gösterime girerek bu filmlerin arasına adını yazdırmakla kalmıyor, izleyenlerin gönüllerini de aynı şekilde fethetmeyi ihmal etmiyor. Gizemli dokusu ve Kaan Turgut’un izleyicilere yer yer kahkaha attıran davranışlarının arkasında yatan gizem ile izleyiciyi koltuğuna adeta zımbalayan, her yeni karakterin girişiyle daha da dallanıp budaklanarak ilerlemek suretiyle izleyicileri virajlardan geçirip geçirip twist yaptıran harikulade bir senaryoya sahip.
Mert Turak’tan Altan Erkekli’ye Nilay Deniz’den filmde yer alan herhangi bir figürana değin her oyuncunun performansı adeta filmin kostümleri gibi göz kamaştırıyor. Katmanlı yapısının her perdesinin geçmişe dönüşlerle izleyiciyi sıkmadan durumu açıklaması, bu şekilde ortaya koyduğu devamlılık konusundaki başarı ve kurgunun büyüleyici yönü gerçekten göz kamaştırıcı.
Film boyunca sanat yönetimi inanılmaz titizlikle yönetilmiş. Makyajlardan mekân tasarımlarına kostümlerden dönem objelerine değin her adımı ölçülüp biçildiği anlaşılan filmin özellikle sanat yönetmeni büyük bir alkışı hak ediyor.
Sonuç olarak Maske: Nezaketle Tebessüm; sinemadayken izlemezseniz “Ben bu filmi nasıl kaçırdım!” diyeceğiniz harikulade yerli yapımlardan biri. Şiddetle tavsiyedir; gösterimdeyken kaçırmayın!
NOT: Filmin bitişinde jenerik sonunu beklemeyenlerdenseniz üzülürsünüz, yerli filmlerde pek de alışkın olmadığımız anlamlı bir after credits olduğunu da belirtmekte fayda var.