“Tan Vaktinden Mezara…”
Sefya Film yapımcılığında Zonguldak’ın Gökçebey İlçesi’ne bağlı Hacımusa Köyü’nde çekilen, çekimler sırasında Fecir olarak duyurulan ancak sonrasında adı Hafir: Karanlık Mezar olarak güncellenen filmin yönetmen koltuğunu Ehrimen: Kanlı Yol (2021) ve Kara Neme: Gelin Deresi (2022) filmlerinin de yönetmenliğini yapmış olan Kemal Danacı ile Örümcek (2017) filminin senaristliğini ve yönetmenliğini yapmış olan Sedat Ergen paylaşıyorlar. Senaryosunu da Sedat Ergen’in kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini Onur Özcan üstlenmiş. Filmin oyuncu kadrosunda ise Sedat Ergen, Erol Sertel, Duhan Çetin, Mehmet Ali Danacı, Ercan Karakuş, Ahmet Tuna Danacı, Pekcan Saraç, Liva Nur Danacı gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu bir maden mühendisinin çocukları ile birlikte numune almak adına gittiği bir köyde başına gelen doğaüstü olaylar oluşturuyor. Çalıştığı maden firması Nadir’i toprak numunesi almak üzere İstanbul’dan Zonguldak’a gönderir. İki çocuğuyla maden bölgesine gelen Nadir, burada kısa bir süreliğine bir köy evine yerleştirilir. Nadir ve çocukları, bir süre sonra kaldıkları bu köy evinde garip olaylar yaşamaya başlarlar. Bu durum ilk günlerde normal gelse de zaman ilerledikçe aile için içinden çıkılmaz bir hal almaya başlar. Kendisinin ve ailesinin ruh halini bozmaya başlayan bu sıra dışı olayları çözmeye çalışan Nadir, kaldıkları bu evde yıllar önce korkunç olaylar yaşandığını öğrenir. Korku ve endişeyle yaşadıkları olaylar ailenin kopmaya yakın bağlarını ya güçlendirecek ya da tamamen çözecektir.
Çekimleri ve sanat yönetimi ile başarılı olan filmdeki oyuncuların performansları da benzer yapımlara nazaran oldukça gerçekçi. Başta Sedat Ergen ve Erol Sertel olmak üzere inandırıcı oyunculuklarla ilerleyen filmde, Ergen’in muhtar karakteriyle olan diyaloglarında yaşanan akış düşüklüğü dışında herhangi bir sorun göze çarpmıyor. Filmin hikâyesi Özkan Aksular’ın 2016 yılında çekmiş olduğu Münafık filmiyle benzer bir rota izlerken, yurtdışındaki hayalet unsurlu filmlerin yolundan gitmeyi tercih ediyor. İki filmde de olayların mantıksal açıklamalarının bulunuyor olması da yerli korku edebiyatımızın önemli yazarı Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın modernizm ve bilimin tercih edilmeye başlandığı Cumhuriyet Dönemi’nde yazdığı hurafeler ile bilimin çatışması ikilemini aydınlattığı eserlere dönüşü müjdeliyor.
Filmin handikabı, finale yakın sahnelerde verilen izleyici hatırlatması niteliğindeki flashbacklerin kısa tutulmak yerine uzun olarak kurgulanmış olması. Bunun nedeni de muhtemelen izleyici kaygısından kaynaklanıyor.
Sonuç olarak Hafir: Karanlık Mezar; büyü filmlerinden sıkılanların rahatlıkla tercih edebileceği, kadrajlarından çekimlerine hikayesinden oyuncuların performanslarına değin benzer yapımlardan rahatlıkla sıyrılan başarılı bir yapım.