“Defineye Giden Altı Adım”
Makinist Film yapımcılığında çekilen Şeytan Oyunu filminin yönetmen koltuğunda, geçen yıl gösterime girmesi beklenen ancak vizyondan çekilip belirsiz bir tarihe ertelenen İstasyon filminin de yönetmenliğini yapmış olan Kadir Genç bulunuyor. Senaryosunu da Genç’in kaleme aldığı filmin görüntü yönetmenliğini ise Can Alkaçır üstlenmiş. Çekimleri İstanbul’un Beykoz İlçesi’nde gerçekleştirilen filmin oyuncu kadrosunda ise Burak Ergün, Neslişah Ertürk, Demet Karadayı ve Niyazi Ayaydın bulunuyor.
Filmin konusunu define peşine düşen iki genç oluşturuyor. İki arkadaş olan Kaan ve Su, bir gece Kaan’ın evinde esrarengiz bir kitap bulurlar. Kitabın sayfalarının arasında bir define haritası vardır. Haritanın gösterdiği defineyi bulmak için yola koyulurlar. Zamanında Kaan’ın dedesi ile bu defineyi uzun yıllar aramış fakat bulmayı başaramamış olan Fikret Çavuş’u bulurlar. Fikret Çavuş onlara bu haritanın lanetli olduğunu söyleyip uzak durmalarını ister. Ancak Kaan ve Su bu uyarıyı dikkate almadan definenin peşine düştükleri bu yolda onları kötü sürprizler beklemektedir.
Musallat 2: Lanet (2011) filminde açılış sekansında ilk kez karşımıza çıkan; Dabbe: Cin Çarpması (2013) ve Cin Çeşmesi: Kafirun (2018)’da cin musallatının nedeni olarak filmin düğüm kısmında görülen; Ezan (2015) ve Hannas: Karanlıkta Saklanan (2015)’da definenin ele geçmesiyle başlayan musallatla verilen; Ecinni (2018) ve Şeytan-i İns (2019) filmlerinde lanetli definenin bulunması sonucu oluşan köye ya da aileyi kapsayan bir laneti içeren; Şeytanın Çocukları: El Ebyaz (2016)’da define bulma muskası olarak geçen; Zifir-i Azap (2018)’ta yola çıkış nedeni olarak gösterilen define-doğaüstü bağlantısı ilk kez bu filmde, baştan sona değin bir define bulma hikâyesine odaklanıyor.
Filmin çekimleri diğer amatör yapımlara nazaran başarılı olsa da diyaloglar ve oyuncuların performansları yetersiz kalıyor. Başrol oyuncusunun kendi evinin içinde dâhi şapkayla dolaşıyor olması, onlar evde yokken dâhi evlerinin kapı ve pencerelerinin sürekli ardına kadar açık olması, arabanın ön plakasının bir var bir yok olması gibi devamsızlık hatalarının yanı sıra, dedelerden miras kaldığı söylenen defineye ait işaretlerin (!) yeni ve anlamsız kolye uçlarından seçilmesi ve bu işaretleri taş ev, köprü, eski su deposu gibi bulmaları gerektiğini söyleyip inşaatı yarım bırakılmış beton villa, metal köprü, en fazla 15 yıldır kullanılmayan mini beton su deposu gibi alanlarda arayıp bulmaları maalesef sanat yönetimi ve mekân sorumlularının işlerini yapmadıklarını gözler önüne seriyor. Aynı ekibin çektikleri, geçen yıl gösterim tarihi aldığı halde belirsiz bir tarihe ertelenen İstasyon filmine göndermede de bulunan Şeytan Oyunu filmi, tüm bunlar göz önüne alındığında maalesef sinema öğrencilerinin bitirme projelerinin dâhi yanından geçemeyecek bir yapım. Dört oyunculu filmin en iyi performansa sahip oyuncusu ise aynı zamanda filmin yapımcısı olan ve hoca karakterini canlandıran Niyazi Ayaydın.
Filmin takdir edilebilecek bir diğer hususuysa, özel efekt ya da tam makyaj kullanmaya kalktıklarında altından kalkamayacaklarını fark ederek, doğaüstü karakteri kurguda siyah-beyaza çevirerek kullanmaları.
Sonuç olarak Şeytan Oyunu, iyi bir senaryo ile yola çıksa da başarısız diyaloglar, başarısız oyunculuklar, çaba harcanmamış sanat yönetimi ile sınıfta kalan amatör yapımlar arasındaki yerini alıyor.
Not : 3 / 10
