“Doğasını Reddeden Buluntu…”
Bircan Film yapımcılığında çekilen Azra filminin yönetmen koltuğunda ilk uzun metraj filmiyle Beyza Şenel oturuyor. Senaryosunu Emre Pala’nın kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda ise Aşela Demir, Burak Küçük ve Suada Şen bulunuyor.
Filmin konusunu birkaç günlük sakin bir tatile çıkan Azra ve Burak çiftinin başından geçen paranormal olaylar oluşturuyor. Azra ve sevgilisi Burak tatil yapmak için birkaç günlüğüne gözlerden uzak bir villaya doğru yolculuğa çıkarlar. Başlarda her şey yolunda gibi görünüyordur. Azra ile ilgili bir gizem olduğuna inanan ve bu gizemi çözmeye karar veren Burak, evin her tarafına kameralar yerleştirerek, Azra’dan habersiz onu geçmişi ile yüzleştirmeyi planlamaktadır. Kurduğu bu kamera düzeneği ile başlarına gelecekleri tahmin bile edemeyecek olan Burak, farkında olmadan paranormal olaylara da davetiye çıkarmıştır. Bu kayıtların Azra’nın geçmişine açılan birer kapı olduklarından habersizlerdir. Mutlu başlayan bu hikâye zamanla şiddetli paranormal olaylara sahne olup genç çifti korku dolu anlara sürükleyip, bir sürü gizemi de gözler önüne serecektir.
“Sakın arkana bakma” ve “Paranormal olaylar geri dönüyor” sloganlarıyla yola çıkan filmin çekim kalitesi, benzerlerine nazaran iyi olsa da found footage olarak çekilen yerli korku filmlerine nicel anlamda eklenen bir yenisi olmaktan öteye gidemiyor. Oren Peli tarafından yönetilen ve kült haline gelen Paranormal Activity (2007)’ye benzer şekilde oluşturulan hikâyesi, maalesef kağıtta durduğu gibi beyaz perdeye yansıyamıyor. Burak Küçük kamerayı kullandığı için daha az kamera önünde olduğundan, onun oyunculuğu bir tık vasatın üzerinde seyrederken; Aşela Demir gerçekçilikten uzak, zaman zaman ha gülme krizine girdi ha girecek dedirtecek mimikler sergiliyor.
Found footage filmlerin en önemli özelliği olan gerçekçilik, ortalamanın altında kalan oyunculuk nedeniyle sınıfta kalırken, birçok benzer yapımda kullanmaması gerektiği halde kullanılan fon müziğinin bu filmde bulunmaması artı puan hanesine yazılıyor. Yer yer diyalogların tekrara kaçması, birbiriyle çelişmesi ya da “bu kadarını çözmek de seyirciye kalsın” denilerek geçiştirilen detaylardan ziyade, filmin en büyük handikabı found footage yani buluntu film olduğu halde Burak karakterinin rüyasını izlememiz. Eğer Burak karakterinin ayaklarının altında kir ya da toprak izi bulunsa ve kamera görüntülerinde kamerayı yerine koyarak yatağa girdiğini gösteren kayıtlar olsa belki aşılabilecek bu sorun, maalesef buluntu filmin doğasına aykırı temel bir mantık hatası olarak göze çarpmaktan kurtulamıyor.
Sonuç olarak Azra; oyunculukları inandırıcılıktan uzak, buluntu film tarzını yansıtamayan ve birçok örneği bulunan bir türe yenilik kazandırmak yerine taklide kaçarken sınıfta kalan bir yapım.