“Gündelik Hayata Ait Nesnelerin Türk Korku Filmlerinde Tekinsiz Obje Olarak Kullanımı” başlıklı makalemle, PsikeSinema’nın Mayıs-Haziran sayısındayım.
PS Akademi isimli Hakemli Dergi bölümünde yer alan makalemin özeti aşağıdadır:
“Türk Sinemasında az sayıda örnekle ortaya çıkan, 2000’li yıllarla birlikte bir tür olarak kabul gören Türk Korku Sineması, ilk ürünlerini yabancı filmlerin etkisinde kalarak ortaya çıkarsa da son dönemde kendi kültüründen izler taşıyan filmlere yönelerek, üretilen film sayısını hızla arttırmış ve arttırmaya devam etmektedir. 2004 yılında çekilen Büyü filmiyle beraber İslami bir korku unsuru olan cinlerden beslenmeye başlayan Türk Korku Sineması, seyircilerin dinî ve batıl inançlarında bulunan genel korkuları kullanmaya da devam etmektedir. Bu bağlamda Türk korku sineması yabancı korku filmleriyle beslenmeye devam ederken kendi kültürüne özgü unsurları başarılı bir biçimde harmanlayarak özgünleşme sürecine girmiştir. Kutu, anahtar, kapı, dolap, makas, ip, ayna, saat gibi objelere yüklenen batıl inançları filmlerde kullanarak gündelik hayatımıza ait nesnelere tekinsizlik atfederek; onları birer gerilim ve korku unsuruna dönüştürmektedir. Bu çalışmada gündelik hayata ait nesnelerin mitoloji, efsaneler, inançlar ve batıl inançlar doğrultusunda Freud’un tekinsizlik kavramı üzerinden bir korku unsuruna dönüşmesine neden olan objeler eleştirel kuram üzerinden analiz edilecektir.”
Güncel dergilerde yer alan diğer yazılarımı buradan görebilirsiniz.

