“Ava Çıkalım mı?”
Uzak Yakın Film yapımcılığında çekilen, 57. Altın Portakal Film Festivali’nde Ahmet Mümtaz Taylan’a En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü ve 8. Boğaziçi Film Festivali’nde ise Fırat Terzioğlu’na Ulusal dalda En İyi Kurgu Ödülü’nü kazandıran, ilk olarak vizyon tarihini 18 Eylül 2020 olarak alan ancak daha sonra 20 Kasım 2020 olarak güncellendikten sonra ise pandeminin uzaması ve sinemaların kapalı kaldığı süreçte vizyondan çekilerek Netflix’e satılan Gelincik filminin yönetmen koltuğunda Gulyabani (2014), 5 Dakikada Değişir Bütün İşler (2016), Hep Yek 2 (2017) ve Ver Kaç (2017) filmlerinin de yönetmen koltuğunda oturan Orçun Benli bulunuyor. Senaryosu yönetmen Benli ile Şükrü Akpınar’a ait olan filmin görüntü yönetmenliğini Tufan Kılınç üstlenmiş. Müzikleri Sertaç Özgümüş’e ait olan filmin oyuncu kadrosunda ise Ahmet Mümtaz Taylan, Kaan Yıldırım, Bülent Emrah Parlak, İnan Ulaş Torun, Hande Doğandemir, Nilperi Şahinkaya, Yıldırım Bayazıt, Mehmet Ali Kaptanlar, Eray Özbal gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu faili meçhuller, zorla kaybetmeler, yargısız infazlar ve işkencelerle dolu 90’lar siyasi ikliminde geçen bir polisiye hikâye oluşturuyor. Geçmişiyle yüzleşmekte zorlanan bir polis, ormandaki bir evde inzivaya çekilir. Ancak çok geçmeden karanlık planları olan gizemli bir adamla karşılaşır.
Sinematografisi, mekân tasarımları ve atmosferi gerilim hissinin izleyiciye rahatlıkla yansımasını sağlıyor. Filmdeki oyuncuların her birinin tanıdık yüzler olmasına karşın, her bir oyuncu kendisinin bulunduğu sahnede yansıtmayı hedeflediği karakteri başarıyla seyircinin zihnine transfer ediyor. Kaan Yıldırım ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın düetlerinde ise gerilim ve karakter oyunculuğu daha da fazla yükselişe geçiyor. Dahası, film boyunca süregelen gergin atmosferin oyunculuklarda başarılı bir şekilde yansıtılmasında oyuncular kadar iyi yazılmış diyalogların da payı var. Bu da ortaya çıkan filmin, zoru başardığının en büyük göstergelerinden birisi.
Böylesi bir hikâyenin diyalog, oyunculuklar ve sahne tasarımının yanı sıra güçlü olması gereken dördüncü ‘as’ı ise kurgu. Gelincik, kurgu konusunda da hikâyenin hakkını başarıyla üstlenen ender yapımlardan birisi.
Filmin handikabı maalesef hedeflenen ters köşe sonrasında filmin temposunun düşmesi. Tempo düşüyor ve bu kez de film yarım kalmış hissi uyandırıyor izleyicide. Belki ters köşedeki doruk noktasında bitse, izleyici daha tok bir biçimde finali kucaklayacak. Buna rağmen diyaloglardan alt metinlere değin ince elenip sık dokunmuş bir yapım olduğu konusunda da hakkını teslim etmek gerekiyor. Ülkemizde az sayıda üretilen polisiye filmler arasındaki yerini başarıyla alıyor.
Sonuç olarak Gelincik; kurgusundan sinematografisine, oyuncuların performanslarından atmosferine değin özellikle polisiye severleri tatmin edecek başarılı yapımlardan biri olarak izlenmeyi hak ediyor.