“Korkunun Adı, Fantastiğin Tadı”
Warner Bross yapımcılığında çekilen Doctor Sleep filminin yönetmen koltuğunda Occulus (2013), Hush (2016), Before I Wake (2016) gibi ülkemizde de gösterim şansı bulan filmlerden ve Netflix için çekilen, yine Stephen King’in romanından uyarlanan Gerald’s Game (2017) filmi ile Shirley Jackson’ın aynı adlı romanından uyarlanarak ilk sezonu yayınlanan Nexflix dizisi The House On Hill House (2018)’un da yönetmenliğini yapmış olan Mike Flanagan oturuyor. Filmin kadrosunda Ewan McGregor, Rebecca Ferguson, Kyliegh Curran, Cliff Curtis, Zahn McClarnon, Emily Alyn Lind, Selena Anduze, Robert Longstreet, Carel Struychen, Catherine Parker, James Flanagan, Met Clark, Zackary Momoh, Jocelin Donahue gibi isimler bulunuyor.
Doctor Sleep (2019), ünlü yönetmen Stanley Kubrick’in King’in ünlü eserinden uyarladığı The Shining (1980)’in yine Stephen King tarafından yazılan devam hikâyesini işliyor ve Overlook Otel’de yaşanan dehşetin üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen o travmayı tam olarak üzerinden atamayan Danny Torrance’ın, kendisi ile aynı özel güce sahip genç kız Abra ile tanışması sonrası gelişen olayları konu ediniyor. Danny Torrance, Overlook’da henüz bir çocukken geçirdiği travmanın korkularını hâlâ geri dönülemez bir şekilde yaşamakta ve biraz huzur bulmak için mücadele vermektedir. Bulduğu bu huzur Abra ile tanıştığında alt üst olur. Abra da tıpkı Danny gibi kendine özgü “parlama” olarak da bilinen olağanüstü bir algılama yeteneğine sahip, cesur bir genç kızdır. İçgüdüsel olarak Danny’nin de aynı yeteneğe sahip olduğunu fark eden Abra, Danny’e ulaşır. Acımasız Rose The Hat ve onun True Knot adlı, amaçları masumların bu özel güçleri (parlamaları) ile beslenerek ölümsüzlüğü bulmak olan tarikat üyelerine karşı Danny’nin yardımını ister. Danny ve Abra bu beklenmedik müttefiklik ile Rose’a karşı bir ölüm kalım savaşının içine girerler. Abra’nın kendi parlama yeteneğine böylesine masum ve korkusuzca sahip çıkması Danny’nin de daha önce hiç olmadığı şekilde kendi güçlerini geri çağırmasına ve geçmişe dönme cesareti göstererek korkuları ile yüzleşmesine ve böylece geçmişin hayaletlerinin tekrar ortaya çıkmasına sebep olur.
Ünlü yazar King’in kısa hikâyelerinden romanlarına, birçok eserinin sinemaya uyarlanmış olmasına karşın, özellikle Frank Darabont’un yönettiği The Shawshank Redemption (1994), The Green Mile (1999), The Mist (2007) gibi iyi uyarlamalardan sonra King okuyucularını tatmin etmeyen, Nikolaj Arcel’in yönetmen koltuğunda olduğu Dark Tower (2017) gibi filmlerden sonra Doctor Sleep, iyi bir King uyarlaması olarak Kingseverleri tatmin edecek gibi görünüyor. Andy Muschietti’nin yönettiği, ilk bölümü 2017 yılında çekilen ve çok beğenilen It (2019)’in bu yıl gösterime giren ikinci bölümü Kingseverleri tatmin etmekten oldukça uzaktı.
Doctor Sleep, 1980 yılında çekilen ve kült haline gelen The Shining’e saygı duruşunu açılıştan itibaren birçok sahnede gösterirken, 80 yapımı filmin her sahneyle artan gerilimini ve korkusunu aynı ölçüde barındırmaktan bir hayli uzak. İlk filmde izleyiciler için ikonlaşmış olan Jack Nicholson, Shelley Duvall, Danny Lloyd, Scatman Crothers gibi oyunculara benzer oyuncuların kullanıldığı sahneler veya asansörden fışkıran kan sahnesi gibi görsellik içeren sahnelerde gerilim, biraz da 80 yapımı filmden aldığı güç sayesinde, öne geçerken; filmin geri kalan kısmının topyekûn fantastik olduğunu söylemek mümkün. Yönetmen Flanagan’ın önceki filmlerinde olan fantastik-korku, bu filmde yerini fantastik-gerilime bırakıyor ve yönetmen jump scare gibi yollara başvurmaksızın, gerilim üzerinden filmi ilerletmeyi tercih ediyor. Karakterler, karakterlerin uyarlamaları başarılı olsa da, korkutucu olmaktan hayli uzaklar. Sinematografi, müzikler ve oyunculuklar sınıfı fazlasıyla geçse de, korkunun geri planda kalıp yalnızca The Shining göndermelerinde sıkışıp kalması filmin tek handikabı olarak kalıyor.
King takipçileri açısından bu durum pek de şaşırtıcı sayılmaz. Bu yıl Neflix için çekilen, Joe Hill ve Stephen King’in beraber kaleme aldıkları romanın uyarlaması olan In the Tall Grass (2019)’ta da fantastik öğeler, korku öğelerine nazaran ağır basıyordu.
Ünlü yazar King’in, bu filmde bolca atıf yapılan, yönetmen Kubrick’in 1980 yılında çektiği, bir kült haline gelen The Shining’i özellikle karakterlerin yaratımı bağlamında beğenmeyerek “çok soğuk” bulduğunu, bu filmi ise “çok beğendiğini” eklemekte fayda var. King, romanlarında olduğu gibi kendi eserlerinden uyarlanan filmlerde de karakter yaratımına önem veriyor ve yönetmen Flanagan’ın da Doctor Sleep’te karakter yaratımına özen gösterdiği açıkça görülüyor.
Sonuç olarak Doctor Sleep; The Shining’in kaldığı yerden devam ediyor ancak onun kadar kült olabilmeyi vaat edebilecek bir yenilik sunamıyor. Yine de beyazperde de King romanı izlemek isteyenleri sinemada koltuk kiralamaya davet ediyor.
Not : 7 /10
Bonus : Filmin atmosferini yaşamak isteyenler için ayrıca Trump Towers Alışveriş Merkezi’nde yer alan Escapist’te Doctor Sleep için özel bir kaçış odası dizayn edildi. Daha önce Siccîn 4 (2017) ve Annabelle Comes Home (2019) filmleri için de kaçış odası düzenleyen Escapist’te bu deneyimi yaşamak isteyenler rezervasyon yoluyla kayıt yaptırabiliyorlar. Overlook Oteli’nden kaçışı gerçek zamanlı yaşamak isteyenlerin Escapist’e rezervasyon yaptırmaları tavsiye edilir.