“İyi Olmak mı Yoksa Adil Olmak mı?”
Dark Town Pictures yapımcılığında İstanbul’da çekilen Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit filminin yönetmen koltuğunda ilk uzun metrajı 2017 yılında çektiği Bianca with Raşit Bağzıbağlı adlı belgesel olan Adil Oğuz Valizade oturuyor. Yapımcılığını Valizade ile Arif Valizade’nin yapmış olduğu filmin senaryosunda da iki Valizade’nin yanı sıra yerli polisiyenin önemli isimlerinden Cenk Çalışır’ın adı da bulunuyor. Görüntü yönetmenliğini Gürol Beşer’in üstlendiği filmin müzikleri ise Ömür Öztürk imzası taşıyor. Filmin oyuncu kadrosunda ise Mert Fırat, Melisa Pamuk, Timur Acar, Asuman Dabak, Mustafa Alabora, Tuğçe Karabacak, Gökhan Tevek, Melik Akkaya gibi isimler bulunuyor.
Filmin konusunu cezaevinde on mahkûmun gizemli bir şekilde ölü bulunmasının arkasındaki sır perdesini araştıran istihbarat biriminden Selin ile cinayet bürodan Erol’un hikâyesi oluşturuyor. Cezaevinde rutin sabah sayımını yapan baş gardiyan Hamza ve ekibi, girdikleri her koğuşta birer ikişer cesetle karşılaşır. Sekiz koğuşta on mahkûm, yataklarında ölmüştür. Vücutlarında boğulma, yaralanma veya darp izi bulunmayan cesetler için koğuşlardaki diğer mahkumların da bir açıklaması yoktur. İstihbarat teşkilatından Selin Korkmaz ve cinayet bürodan Başkomiser Erol Haktan, olayın aydınlatılması için görevlendirilir. Göreve başlayan ikili, cezaevini karantinaya alır ve gardiyanlar dahil herkesi sorgular. Gizemin aydınlatılması için tüm detayları titizlikle araştıran Erol ve Selin, açtıkları her “kilit” ile şoke edici gerçeklere daha da yaklaşacaklardır.
Tam bir kapalı oda polisiyesi olan Kilit’te karakterlerin derinlikleri ve sanat yönetimi kusursuz denecek düzeyde. Amerikanvari bir başkomiserle karşılaşıyor olsak dahi, sabah sabah Siirt büryanı yemeye gitmesi ya da acil bir durumda çorbacıya gidecek kadar rahat olmasıyla da sırıtmayacak kadar bizden olup yerelleşmeyi başarıyor. Oyuncuların performansları inandırıcı ve gerçekçi. Senaryoda imzası bulunan Cenk Çalışır’ı gardiyanlardan biri olarak da izleme imkânı sunan Kilit, Türk Sineması’nda diğer türlere kıyasla daha az rastladığımız ancak televizyon ve dijital platformlarda daha çok rastladığımız bir haz vadediyor.
Polisiyede sinema ve edebiyat alanlarında az rastladığımız gardiyan karakterler üzerinden ilerlemesinin yanı sıra istihbarat ve emniyet birimlerini de soruşturma vesilesiyle hikâyeye dâhil ederek Türkiye’deki üç ayrı güvenlik unsuruna dönük lider figürler çizmeyi başarıyor. Bu figürleri güçlü bir biçimde oluşturma yetisini de karakterlerin ev sahnelerinden ve özellikle hapishaneye giriş sırasında gardiyanların amiri olan Hamza ve cinayet büro başkomiseri Erol Haktan arasında yaşanan gerginliği vurgulayan repliklerden alıyor. Dahası, dikkatli gözler için serpiştirilmiş ipuçlarıyla da izleyiciye katili tespit etme şansını da tanıyor… Tabii, yeterince dikkatli gözler bunu başarabilir. Tıpkı, başkomiser Erol Haktan gibi.
Yerli polisiye denince akla ilk gelen Ejder Kapanı (2010), Av Mevsimi (2010) gibi seri katilleri işleyen yapımların yanı sıra Ölümlü Dünya (2018), Cinayet Süsü (2019) gibi polisiye unsurlar taşıyan kara mizah yapımlar da hafızalara kazınmıştı. Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit de bu filmlerin arasında kendine yer edinecek ve yerli polisiye denilince ilk akla gelecekler listesine adını başarıyla yazdıracak gibi görünüyor.
Sonuç olarak Karanlık Şehir Hikayeleri: Kilit; kapalı oda polisiyelerinin başarılı bir örneği; karakterleri derinlemesine yaratılmış, ince düşünülmüş bir yapım olarak izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor.